Author Archive

Kürt Açılımına Açılmak »

Geçen hafta içinde Siyaset Meydanı programında Ayşe Hür, Metin Heper ve Ergun Aybars Kürt sorununun tarihsel geçmişini tartıştılar. Tartışma sırasında, tarihçilerin çeşitli perspektiflerden yaklaştıkları sorunlardan ve onlara getirilen cevaplardan çok, programa izleyici olarak katılan öğrencilerin durumu dikkatimi çekti. Kendilerini Kemalist, milliyetçi ya da milliyetçi-sosyalist olarak tanımlayan bu gençlerde dikkatimi çeken şey beni oldukça rahatsız etti. Bu […]

Liberaller İle Demokratlar Arasındaki Farklar »

Günümüzde liberalizm ile demokrasi kavramları genellikle birbiriyle geçişli kullanılıyor. Liberal olununca otomatik olarak demokrat olunduğu gibi bir algı  oluşmuşken; demokrat olanların, doğal olarak liberal olmaları gerekirmiş gibi bir anlayış hâkim durumdadır. Bana kalırsa bu iki kavram, birbirlerini çeken ve birbirleriyle geçişlilik oluşturan kavramlar olmanın çok uzağında, hatta birbirlerini şiddetle iten kavramlardır. Sevan Nişanyan, Taraf Gazetesindeki köşesinde […]

Medeni Dünyadan Gazze’ye Bakmak… »

Ocak ayında İsrail’in Gazze’de yaptığı  büyük katliam ve yıkımları  sırasında bir yazı yazmıştım. “Gazze’den Kendimize Bakmak”  başlıklı (“Auschwitz’in Kurbanları  Görüyor Musunuz?” başlığıyla Taraf gazetesinde yayımlanmıştı) yazıyı “İnsanlığın son çırpınışlarını yaşadığı, vicdan gölünün kuruyup minicik birikintilere dönmeye başladığı bir dünyada yaşıyoruz. Böyle devam ederse o minik birikintiler de kaybolup hepten vicdansızlığın çölüne mahkûm olacağız. Son çırpınışları ile tekrar bir hayat […]

Tarkovsky’nin Eşsiz Başyapıtı Ayna »

Sanatın hak ettiği şekilde algılanması için nelerin gerektiği ile ilgili düşündüğümde aklıma birbirine benzer iki olay gelir. Bu olayların ilki bir post-modern “sanatçı” ile ilgili. Enstalasyon çalışmalarının “satış fiyatları” milyon dolarlarla ifade edilen Damien Hirst’in “Evim Evim Güzel Evim” diye bir çalışması bir sanat galerisinde sergilenmektedir. Ancak, serginin başladığı günün gecesinde bir temizlik görevlisi eseri çöp sandığı […]

Türkiye’de muhalefet ve sol »

Türkiye’nin, bir taraftan demokratik açılımlara ve reformlara destek verirken, öte yandan mevcut iktidarların, yeniden ürettiği veya kendilerinin ortaya çıkardığı yeni problemlerin teşhisini yapıp onlara çözüm yolları üretecek bir muhalefete ihtiyacı vardır. Bu muhalefetin sol içerisinden nasıl yapılanacağıyla ilgili, sevgili dostum Dilaver Demirağ’ın 28.08.2009 tarihinde Taraf’ta yazdığı yazı, bu açıdan tartışılmaya değer bir yazıdır. Türkiye solu, […]

Nedir Şu Tasavvuf Dedikleri? »

 Türkiye’nin en büyük firmalarından birisinde çalışırken, bazen, İstanbul’un Anadolu yakasında bulunan ve kendi çalıştığım yer olan Arge bölümünden, öteki yakadaki Genel Müdürlük binasına gitmek zorunda kalırdım. Kıyafet ve zaman kullanımı açısından nispeten esnek olan Arge bölümüne karşılık, orada takım elbise ve kravat ile bulunma zorunluluğu vardı. Bu durum bende kutuplardaki penguenler gibiymişiz hissi uyandırırdı. Bu […]

Dücane Cündioğlu’nun Elif Şafak Eleştirileri Üzerine »

Vahiyle insan arasındaki ilişkiyi, okyanusla, o okyanusun suyundan elindeki maşrapası nispetinde nasiplenmeye çalışan bir insanın ilişkisine benzetirim. Sonsuz bir büyüklük ve derinlikteki vahiy ile insanın, akıl,  takvanın büyüklüğü ve nefsle ilişki nispetinde kuracağı bu ilişki, her zaman için insan ile vahiy bağını biricik yapar. Bu biriciklik sadece her insan teki için değil, aynı zamanda aynı […]

Özgürlüğe Mahkum Olmak »

 Solcu aydınlarımızdan Zülfü Livaneli’nin “Özgürlük” şarkısını Vodafone adlı bir şirkete satmış olması herkesi şaşırttı. Hayatının bir kısmını ideolojisi için mücadele etmekle geçirmiş bir “solcu” aydının, büyük paralar karşılığı bu mücadelenin simgesi olmuş bir şarkıyı kapitalizmin mabedi denebilecek şirketlerden birisine satmış olması ilk bakışta herkesin garipsediği bir durum yaratıyor elbette. Livaneli, şarkısının sokaklara çıkmasını istediğini, sokakların […]

Din, felsefe ve demokrasi ilişkisine bir kapı olarak tasavvuf »

 Bir felsefi sistemin, metafizik düşüncenin ya da dinin, çoğulculukla ve ötekine saygıyla ilişkisini ve bu ilişkinin ne tür sonuçlar yaratabileceğini inceleyebilmek için sözünü ettiğimiz düşüncelerin bir arkeolojisini yapmak gerekir. Bugün, demokrasinin, çoğulculuğun olmazsa olmaz altyapıları olarak gösterilen Batı felsefesinin çeşitli fraksiyonlarının gerçekten bir çoğulculuğa imkân tanıyıp tanımayacağı en hayati soru olarak gündemimizdedir. Batı  felsefesi, Sokrates […]

Korku Devletinden Adalet Devletine Kürt Açılımı »

Kürt sorunu ile ilgili son dönemde yapılmaya çalışılan açılımlar belirli çevrelerden destek alırken, belirli bazı çevrelerce de çok sert bir biçimde eleştiriliyor. Demokrasinin adalet ve diğerkam olmaktan geçtiğini düşünen kimi entelektüeller bu açılımlara fikri yönde destek verirken, bir tür korku devletinin sürdürülmesi gerektiğini düşünenler ise yine bildik bahaneleri tekrarlıyorlar: Türkiye başka ülkelere benzemez! Türkiye’nin kendi […]