Author Archive

Sinema Tarihinin Önemli Filmleri…Kişisel Bir Liste »

En iyi film listelerinin hiçbirisi, sonuç itibariyle kişisel listeler olmak dışında bir anlam ifade etmezler. Aşağıda, izlediğim filmler içinde az çok hatırlayabildiğim ve önemli bulduğum filmler içinden oluşturduğum bir liste var. Listeler alfabetik sırayla dizilmiştir. Her iki listedeki filmleri de sinema tarihi açısından önemli buluyorum. Ancak birinci liste bu iki liste arasında kişisel zevkime ikinci […]

Mardin Katliamı:Toplumu Terörize Eden Bir Proje Olarak Modernitenin İflası… »

Mardin’deki katliam üzerine ülkenin ne kadar yazarı, çizeri, düşünürü varsa hepsi “ne yaptık da bunlar olabiliyor” sorusu üzerine düşünmeye başladılar. Bu kadar acımasız bir terörü kimimiz töreye, kimimiz korucu sistemine, kimimiz de başka şeylere ihale ediyoruz. Katliamdan birkaç gün sonra gazetelerdeki bir haber gözüme ilişiyor. Ödüllü bir doğa fotoğrafçısı, hayvanat bahçesinde gezerken, bir kız çocuğunun […]

İslam Metafiziği, Tasavvuf ve İbn-i Arabî Bölüm 3: Ve Herşeyin Anlamı »

İslam metafiziğinde varlık görüşlerine genel bir bakış attığımız yazıların ikincisini şu sözlerle bitirmiştik: “Vahdetu’l-vucûd anlayışına sahip olan mutasavvıflar için, mesela dış dünyadaki gerçeklik alanında, “Masa varlıktır” önermesi cevher-araz ilişkisi şeklinde anlaşılacak olursa anlamsız hale gelir. Çünkü dış dünyada masa olarak adlandırılan ve kendi başına var olan bir cevher yoktur. Ayrıca “varlık” diye adlandırılan ve böyle […]

Qatsi Üçlemesi’nden İnsanlığa Tutulan Ayna »

Qatsi Üçlemesi’nin yönetmeni Godfrey Reggio, 11 Eylül saldırılarından sonra üçlemedeki bir filmin gösterimi için ABD yönetiminden davet almıştı. Bu davetin sebebi üçlemenin ilk filmi olan Koyaanisqatsi (1982) filminde benzer bir olayın gösteriliyor olmasıydı. Reggio daveti, filminin tekil bir terör eylemi hakkında değil, fakat küresel teknoloji çağında içkin olan, hayatın terör haline gelmesi hakkında olduğu gerekçesiyle […]

Kaba Bir Amerika Propagandası Olarak Türk Filmi ‘Kelebek’ »

Bu yazı, bir film üzerine olmakla birlikte bir sinema yazısı değildir. Sinema sanatı açısından kötü bulduğum filmlere tepkim, izledikten sonra “unutmak” harici bir başka noktaya varmaz çoğunlukla. O film hakkında yazmak, ya da tartışmak gereği de duymam. Ancak bir film hem kötü, hem de kötü niyetli bir film ise ve üstelik bu kötü niyet herkesin […]

Doğu’ya Ait Bir Tefekkür Çabası Olarak İki Filmiyle Mecid Mecidi Sineması »

İran sineması, dünya sinemasında belirli bir özgünlüğü ve bu yüzden de saygınlığı olan bir sinemadır. Dünya sinemasına armağan ettiği büyük yönetmenler bir yana, Doğu’ya ait bir sinema anlayışının da yoğun şekilde görülebildiği bir sinema olması sebebiyle ayrıca dikkate değerdir. Çok büyük bir şiir geleneğine sahip İran’ın, yakın zamanlarda sinema şiirleri ile tekrar ortaya çıkması bu […]

Aşkın Dilini Konuşmak »

Yaşadığımız bu zamanlarda galiba ihtiyacımız olan şey, nefretin, kinin, aşağılamanın, savaşın, şiddetin, adaletsizliğin, ayrımcılığın değil “aşkın” dilini konuşmaktır. Fuzuli ” aşk imiş her ne var alemde, ilim bir kıyl-ü kaâl imiş ancak” derken bu dilin gücünden ve tüm alemi kuşatmışlığından bahsediyordu besbelli.  Âşık olan insan her şeyden önce “kurban” olan insandır. Kendini kurban etmiştir, nefsini […]

Aydınlanma, Modernizm, Bilimcilik ve Uzman Cehaleti »

“İnsanî gerçekliğe ilişkin modern çağın ortaya attığı bilgi iddiaları ve mükemmellik istenci hiç beklenmedik trajik sonuçlar doğurdu; bunlar söz konusu iddiaları maskaraya çeviren sonuçlardı. Modern felsefî antropolojiler, yeni bir insan yaratmayı hedefleyen dev teknolojileri haklandırmak uğruna, insanoğluna düşman bir tutum sergiliyorlardı. Bir zamanlar filozofların işi, bizzat kendi hayatları aracılığıyla, evrensel ölüm âkibetine nasıl dayanılabileceğini öğretebilmekti. […]

Tarkovsky’de Sanat ve İnsan Ruhu »

Sanat, bir insanın muktedir olduğu en iyi şeyi, yani umudu, inancı, aşkı, güzelliği ya da istediği ve umduğu en iyi şeyi güçlendirir. Yüzme bilmeyen bir insan suya atladığında vücudu – kendisi değil – kendini kurtaracak içgüdüsel hareketler yapmaya başlar. İşte sanat da suya atılmış bir insan bedeni gibidir, insanlığın manen boğulmasını engelleyecek bir içgüdüdür. Sanatçı, […]

Karamazov Kardeşler’deki Dostoyevski »

Dostoyevski, dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden birisi ve roman sanatının, bence hiçbir başka romancının yanına dahi yaklaşamadığı zirvesidir. Karamazov Kardeşler romanı ise, Dostoyevski romanının bütün unsurlarını içinde barındıran ve Orhan Pamuk’un “bin yılın romanı” olarak değerlendirdiği büyük bir romandır. Çoğu edebiyat aşığı tarafından Suç ve Ceza en büyük Dostoyevski romanı olarak değerlendirilir. Benim […]