Author Archive

Anayasa toplantıları-2 »

İbrahim Becer Anayasa toplantılarının ikinci ayağı için bu pazar yine Şirince Köyünde Ali Nesin ve Sevan Nişanyan’a misafirdim. Katılımın yine beklenen kadar olmaması Sevan Usta’yı haklı olarak endişelendirse de “belki de böylesinin daha iyi olduğu” söylemi daha ağır bastı. Böylesi daha iyi olabilirdi çünkü nitelik ve niceliğin birbirini dengeleyemediği bir ortam olabilirdi. Belki de katılımcılardan biri […]

Avni’den Fırat’a; Fırat’dan Hanzala’ya »

Süleyman Bilgesoy Çocuklarla gülmek, çocuklarla hüzünlenmek…  Yayımlandığı dönemde Gırgır’ın en meşhur karakterlerinden Avni’nin bir karşılığı vardı; ezilen, dayak yiyen, saf ama kimi zaman hınzır ve kurnaz bir kenar mahalle keloğlanı. Bir çocuk-kahraman olarak dergide de müstesna bir yere sahipti. Dönüp bugün tekrar Avni’ye göz attığımızda belki sadece nostalji hevesiyle bir tebessüm kaplıyor suretimizi. “Kahkaha” karşılığı […]

Türbana alışsanız iyi olur »

İbrahim Becer Türkiye’de hiçbir şart altında uzlaşma zemini aranmaması gereken tek konu başörtüsü konusudur çünkü. Ne Butto’nun Pakistan’ından referans almaya gerek var, ne de İran’dan akıl devşirmeye. Bu Ülkede isteyen istediğini giyer veya giymez ‘nokta’. Eskiden şöyle giyiliyormuş da, şimdi böyleymiş de falan filan bunların hepsi zırvadır. Yapılan da öyle aman aman bir reform değildir […]

Şikâyet etme zamanı değil artık »

 Şikâyet etme zamanı değil artık (İbrahim Becer) Bu Pazar kendime bir iyilik yaptım ve iki Ustanın yanına çırak yazılmak üzere Şirince’ye, Nesin Matematik köyüne gittim. Bu sitenin müdavimlerinin dikkatini çekmiştir şüphesiz; Sevan Nişanyan ve Ali Nesin “bu Pazar ve her Pazar” başlığı altında bir düşünce platformunu

Mantığın bittiği yer tek tip askerlik »

Hakan Hekimhanlı (Veri tablolarını büyük görmek için üzerine tıklayın.) Askere gideceklere klişeleşmiş bir cümle söylenir; “askerlik mantığın bittiği yerdir”. Öyle bir cümledir ki; askere gidecek olan bilir, askerde olan idrak eder, askerden gelen sessizce propagandasını yapar. Neden bu klişeleşmiş cümle bu kadar yaygın ve popülerdir derseniz; bilgisayar mühendisinin yazıcı, elektrik mühendisinin tesisatçı, gıda mühendisinin bahçıvan […]

Ada’nın Sıkıcı Siyaseti »

Süleyman Bilgesoy İngiltere’de siyasi hayat Türkiye’dekine göre oldukça sönüktür; bizde gündemde zor yer bulabilen ya da gündeme bir anda çıkıp bir solukta tüketilen, akabinde hemen unutulan bir konu burada günlerce tartışılabilir. O yüzden özel bir ilginiz yoksa İngiliz politik hayatını takip etmek de oldukça sıkıcıdır.  Ama buna rağmen inatla takip ederseniz bazı pratiklerin Türkiye’den biri […]

Gırgırına Muhalefet »

 Süleyman Bilgesoy Sosyal paylaşım sitesi üyeliğiniz varsa fark etmişsinizdir, normal zamanlarda paylaşılanlar Umut Sarıkaya, Yiğit Özgür – bir dönem Selçuk Erdem ya da Erdil Yaşaroğlu – karikatürleri, siyasi tartışmaların arttığı, tansiyonun çıktığı dönemlerde yerlerini popüler mizah dergilerimizin siyasi kapakları ya da 3. sayfa politik karikatürlerine bırakmakta.   Sencer Ayata’nın türban çözümünü mü eleştireceksiniz, gönderin bir karikatür; […]

Üçüncü darbe haziranda mı? »

Okan Kemal “İlk aşk, ilk aşktır; ilk evlilik ilk evliliktir; hayal kırıklığı ise hayal kırıklığı”    Maximillian Schell (İsviçreli Aktör)   Referandum sonuçları, başta CHP ve MHP olmak üzere irili ufaklı tüm muhalefet üzerinde soğuk duş etkisi yarattı. Referandumdan bir hafta önce sanatçıların katıldığı bir programda esip gürleyen ve kendinden ve Hayırcılardan çok emin görülen […]

Biz Amerikanca konuşmuyoruz! »

M. Zübeyir Koçulu Gerçek Hayat Dergisi Dış Haberler Editörü Güzel bir eylül sabahında, kentin lambalarının gün ağardığı için anlamını yitirmeye başladığı sırada ulaştı İstanbul’a. Bu on iki eylül sabahında nereden çıktıysa, radyoda Renato Carosone’nin, ‘we no speak americano’ adıyla yeniden düzenlenen parçası, ‘tu vuo fa l americano’ çalıyordu. “Biz Amerikanca konuşmuyoruz” cümlesinin, kentin bütün sokaklarında […]

12 Eylül referandumundan sonra Türk solu ne olacak? »

 Ozan Yardımoğlu  12 Eylül 2010’da referandum sonucunun ”Evet” çıkma olasılığı Türkiye solunun kurtuluş sinyalini her geçen gün biraz daha güçlendiriyor.  Ulusun askeri ve sivil bir vesayet sisteminin altında bulunduğunu ortaya koyanlar ne yazık ki Türkiye solunun da bu vesayete tutsak edilişine vurguda bulunmuyorlar.   Sağlıklı bir demokrasiden bahsedebilmek için şüphesiz bireyciliğin salt liberal parlamenter demokrasi taraftarları […]