Author Archive

Körlerin gördüğü, gözlerin görmediği ateş »

90’lı senelerin başıydı sanırım. Boğaziçi Üniversitesi’nde kızlar yurdunun kapısında bir arkadaşımı bekliyorum. Benimle birlikte bir kaç kişi daha var bekleyen. Gözlerimiz merdivenlerde…  Son derecede şık kıyafetiyle özel bir geceye hazırlandığı belli olan genç bir kız beliriyor. Saçları da yapılı ama sol tarafı tuhaf şekilde, dağınık duruyor. Garip, ürkek adımlarla ilerleyip bize yüzünü döndüğünde elindeki beyaz […]

Ya Naziler kadar “ileri” olsaydık? »

Dersim katliamının tanıkları belgeselde buluştu. 101 yaşında ölen er Eskeri’nin anlattıkları kan dondurdu: Kadın, çocuk herkesi diri diri yaktık. Allah, Muhammed’in ümmetini bir daha bu hale düşürmesin. TAMAMI

Cristina Branco »

Cristina Branco – Portugal par zindabad7

Kötülük’ün zıddı İyilik değildir… »

Sunuş: Kırmızı gezegen Marx’ı konu alan bu yazı dizisinde iki temel kavram üzerinde durduk şimdiye kadar: Şeyleştirme ve Yabancılaşma. Bu bölümde Arendt’in bir kitabından çokça istifade edeceğiz: Kötülüğün Sıradanlığı. Hannah Arendt sıkı bir Marx okuyucusu. Ama 150 yıl öncesinden gelen fikirlerle yetinmiyor. Marxçı kavramları alıp Sokrates, Kant, Jaspers gibi diğer filozofların mirasıyla harmanlıyor; içinde yaşadığı […]

Taş ve Tokat »

“…Bazı Milletvekili yaptığında iyi de, BDP’li Milletvekili yaptığında kötü. Gazetelere yansımıştı. Hac dönüşü iki AKP’li Milletvekili sınır kapısında bekletildikleri için polise tokat attıkları iddiasının görüntüleri ne hikmetse basına sızdırılmadı. Polisin tuttuğu tutanak valilik tarafından ortadan yok edildi deniliyor. Eh, onlar iktidar partisi vekilleri, onlar AKP’li! Ya diğerleri onlar BDP’li vekil. […] Siz olsaydınız ve öyle […]

Türk basını Hukuk’un Üstündedir(1): Nazım’ın Yüzüne Tükürebilir! »

Bir fikir sırf kitap / gazete haline geldi diye kutsallık, dokunulmazlık kazanmaz. Söz güçtür. Silah, kas gücü ve para gibi renksiz ve kokusuzdur. İyi amaçla kullanılabileceği gibi kötü amaçla da kullanılabilir. Söz vardır savaş başlatır, söz vardır savaş bitirir. Bu bağlamda basın ve ifade SERBESTLİĞİ de bir değer değildir, bir gücün serbestçe kullanılmasıdır. “Sayın Dumanlı’nın […]

Hiç kimsenin Tiranlığı: Marx, Arendt ve Bürokrasi »

“Baskı rejimlerine artık bir yenisi eklendi, belki en müthiş olanı: Bürokrasi. Son derecede karmaşık bir bürolar arası sistemin gücü. Ne biri, ne en iyisi, ne küçük bir azınlık ne bir çoğunluk… Kimse sorumlu tutulamaz. Bu sisteme “Hiç kimsenin tiranlığı” denilebilir.” (Şiddet Üzerine, Hannah Arendt)  Makine mi İnsan’a uyacak yoksa İnsan mı makineye? İnsanların yaptığı ve […]

Marx ve İnsan’ın kendine yabancılaşması (2): Makineleşmek »

“[…] trrrrum, trrrrum, trrrrum!  trak tiki tak! …makinalaşmak istiyorum! … beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu! … her dinamoyu altıma almak için çıldırıyorum! … tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor, damarlarımda kovalıyor  oto-direzinler lokomotifleri! … mutlak buna bir çare bulacağım ve ben ancak bahtiyar olacağım … karnıma bir türbin oturtup … kuyruğuma çift uskuru taktığım gün! ” (Nazım Hikmet) Bugünkü konumuz  “Entfremdung” yani […]

İnsan’ın kendine yabancılaşması(1): Kapital’i anlamak »

Sunuş: İnsan’ın  kendine yabancılaşması (Entfremdung / Entäusserung) Marx’ın Hegel’den devşirdiği bir kavram. Ancak Marx kapitalizm eleştirisi doğrultusunda bu kavrama yeni anlamlar yüklüyor ve kendi düşünce sisteminin merkezine oturtuyor. Marxçı anlamda yabancılaşma son derecede zengin. Modası geçmek şöyle dursun tam tersine bugün yaşamakta olduğumuz ve faturasını moderniteye kestiğimiz bir çok meselenin zemininde bir yabancılaşma buluyoruz. Böyle bir […]

TOPLANTI: BAŞÖRTÜLÜ ADAY YOKSA “OY”DA YOK »

Söz düellolarıyla hızlı bir viraja giren “seçim öncesi” Türkiye’de, gündemin en önemli mevzularından birini masaya yatırıyoruz.Kişinin yeteneklerini, bilgi ve tecrübesini yok sayarak sadece şekilcilik maksadıyla sınıflandıran bir mantığın içerisinde demokrasiden söz etmek ne kadar mümkündür? Türkiye, Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde demokrasi ve insan hakları adına ciddi bir sınav verecektir. “Başörtüsü sorunu yoktur, 28 Şubat […]