Author Archive

Avrupalılar Hz. Mevlânâ’yı anlayabilir mi? »

(Keşkül Dergisinde yayınlandı) Her şeyin fiyatını bilip değerini bilmeyen bir kültürün çocukları Mesnevî’nin kıymetini anlayabilir mi? René Guénon’un tabiriyle Avrupa’da yaşayan insanlar “nicelik tahakkümü” altında ve bu koşullarda İnsan’ı hayvanlardan ayıran niteliklerin anlaşılması imkânsız görünüyor. Çünkü “anlamak / öğretmek” insanın bilmediklerini bildikleri cinsinden ifade edilmesiyle olur. Peki Avrupalıların hiç bilmediği Mevlânâ’yı iyi bildikleri ekonomik değerler […]

Ben’im burada ama Kendi’m uzaklardayım… »

Bekleyiş bir kavşaktır; iki dünyanın kesiştiği yerde “… Bekleyiş fizikî olduğu kadar fikrî bir tavır değil midir? Bekleyiş bir kavşaktır, iki dünyanın kesiştiği bir yer… Bir“içerisi” vardır ve bir de “dış” dünya. Camdan dışarı bakan insan herhalde bunun en güzel rumuzu olmalı. Pencerede veya kapıda bekleyen insan figürü bu iki mekân arasındaki münasebeti sorgular. Edward […]

Uzun yaşadıkça Para’ya daha çok tapacak ve Ölüm’den daha çok korkacaksın »

” … Beklemek uzun derler. Ancak bütün o zamanı yaşamadan, faydalanmadan tükettiğimize göre kısa olduğu da söylenebilir …”  (Büyülü Dağ, Thomas Mann) Bir çoğumuz için ölmenin adeta zorlaştığı bir dünyada yaşıyoruz. Aşı, ambülans, kalp cerrahisi, organ nakli… Modern şehirlerde mezarlıklar yüksek duvarların arkasında gizli; evde değil hastahanede, gözden ırak ölüyor yaşlılar. Ölüm artık bir “problem” […]

Büyüyen dünyada küçülen insan »

Edward Hopper’ın dünyaya geldiği 1882 senesinde Thomas Edison ilk elektrik santralini çalıştırmış ve New York’ta yaşayan 59 müşterisine elektrik vermişti. Hopper’ın öldüğü 1967 senesinde ise Rus kozmonot  Vladimir Mikhailovich Komarov Soyuz 1 ile uzaya gönderildi. Aya ilk insanın ayak basmasına sadece iki sene kalmıştı. Ressamımız Edward Hopper muazzam değişimlere tanık oldu: Demir yolları, elektrik, iki […]

Hayret / Θαυμάζειν / coincidentia oppositorum / صدفة من المتضادات »

Ne değildir? Dünyevî bilgi eksikliğinden kaynaklanan, cahillere has şaşkınlık (عجب) değildir. Meselâ hiç uçak görmemiş bir adamın şaşkınlığı cahilliğinden gelir. Oysa aerodinamik kurallara aykırı yapıda, “uçamaması gereken bir uçak yerden havalanırsa  buna ancak bir uçak mühendisi hayret edebilir. Bu hayret ârifin hayretidir, cahilin şaşkınlığından farklıdır. Nedir? Aristoteles ve Eflatun için felsefenin başlangıcı hayret (Θαυμάζειν) duygusudur. […]

Hayret etmek nedir? »

Canın sıkıntısı İnsan’ın rolsüz kalmasıdır »

 “…Seni sürekli değiştirmeye çalışan bir dünyada kendin kalabilmek en büyük başarı […] Uygar dünyada hiç bir sır gizli kalamaz; hiç bir şeyi saklayamayız. Cemiyetimiz bir maskeli balo gibi, herkes gerçek tabiatını gizliyor ve tercih ettiği maskelerle kendini ele veriyor …” (Ralph Waldo Emerson, Cemiyet ve Yalnızlık, 1870) Zihni Göktay ve Suna Pekuysal’ın başrollerini oynadığı Lüküs […]

Amerikanca / American Language / اللغة الأمريكية »

Ne değildir? Amerikalılar genelde yanlış anlaşılır çünkü sanıldığının aksine İngilzce konuşmazlar. Nedir? Amerikanca ayrı bir lisandır ve normal insandan farklı bir dünya görüşü arz eder. Bu dünya görüşü tahakkümü altında yaşayan Amerikalılar iyi/kötü ayrımı yapamazlar. Amerikan lisanı aklı ve vicdanı devreden çıkartan bir robotlaştırma tekniğidir. Bu lisan Nazi Almanyasında kullanılan yapay lisana çok benzer. (Bkz. LTI […]

Like a Rolling Stone! »

Edward Hopper’ın en ünlü tablolarından birine bakıyoruz: Gas, 1940, 102×66 cm, Museum of Modern Art, New York. (Büyük görmek için resime tıklayın) Bütün sakinliğine rağmen endişe verici bir sahne bu. Tıpkı sinemadaki kontra-zoom gibi gözden gelen bilgi aklın beklediği gibi değil. (Bkz. Derin İnsan kitabı, korku matkabı bahsi) Meselâ yolun ve ormanın gittiği kaçış noktasına göre […]

Edward Hopper: Hem figüratif hem soyut! »

“… Tüm dünya bir sahnedir yalnızca birer oyuncu olan kadınlarla erkeklerin sahneye girip çıktığı ve tek bir insanın ömrü boyunca pek çok rol oynadığı …”  (Shakespeare) Devrinin sanat akımlarına sırt çevirmiş bir ressam Hopper. Paris dönüşü sormuşlar: “Picasso ve kübizm hakkında ne düşünüyorsun?” diye. “Hiç duymadım” demiş. Doğru. Kaldığı evin merdivenlerini çizmekle meşguldü. Boş caddeler, tren […]