Author Archive

Mutsuzluk Kültürü – Unbehagen in der Kultur / Sigmund Freud »

Beyaz adam teknoloji sayesinde atalarının vehmettiği tanrıların tahtına oturdu. Hızlı uçakları ve interneti kullananlar eskiye kıyasla daha fazla zamana ve mekâna sahipler artık. Beyaz adamın ülkesinde 3 asırdır bilim ve teknoloji ilerliyor, refah artıyor. Fakat beyinler doldukça kalpler boşalmakta, bilgi ve refah arttıkça iman azalmakta. Üstelik Freud’un 1930 Avrupa burjuvası için koyduğu teşhis Vehn hadisini […]

Güzellik / Cazibe / Attraction / Sex Appeal / الجمال »

Ne değildir? Rönesans’tan bu yana lisanı bozulan Batı insanı güzel ile cazip arasındaki farkı bilemiyor. Meselâ Sigmund Freud 1930’da yazdığı “Unbehagen in der Kultur – Mutsuzluk Kültürü” isimli kitapta şunları söyleyebilmiştir: “… Güzellikten zevk almanın garip, hafifçe zehirleyici bir duygu niteliği vardır. Güzelliğin görünür bir kullanımı yoktur; onun için belirgin bir kültürel gereklilik de yoktur. […]

Teslimiyet / submission / soumission / تسليم »

Bazen zordur kolay olanı seçmek. İnsan sebeplere güvenir, eşyaya, topluma, makam sahibi insanlara umut bağlar. Sebeplerin neticeleri içerdiği vehmiyle hareket eder. (Bkz. Derin Lügat, Sebep-Sonuç) Sebeplerde kudret arar: “…Gereklilik fikri algılarımızla teyid ettiğimiz bir şey değil. Demek ki içimizden gelen bir izlenim bu veya düşüncelerimizin sonucu.[…]Neticede gereklilik ya da sebep-sonuç ilişkisi (=illiyet) varlıklardan kaynaklanan bir olgu […]

Sebep-Sonuç / Nedensellik / İlliyet / Causality / العلاقة السببية »

Sebepler çıldırmamıza engel olmak için gerekli vehimler, illüzyonlardır. Sebeplerin kudreti yoktur ve sonuçları ihtiva etmezler. Aynı anda ya da peşpeşe gerçekleşen (iktiran, fr. ing. concomitance) olaylara bakarak aralarında fikrî bir bağ kuran insandır. Bu bağı kurarken 5 duyusunu ve tümevarım yöntemini kullanır. Oysa hisler aldatılabilir; bilimsel “kanunlar” güncellenebilir. Matematikçi ve epistemolog Bertrand Russell‘ın örneğindeki gibi:  ”…Mantıklı hindi […]

Değer / Kıymet / Value / Valeur / قيمة »

Ne değildir? Rönesans’tan itibaren manevî değerler ile maddî değerler için kullanılan kelimeler birbirine karıştı. Önce Vatikanizm içeriden yıkması ve ardından Fransız ihtilaliyle silinme noktasına gelen Hristiyanlık lisanını (=aklını) kaybetti. Aydınlanma Çağı ile artan karanlık zihinlere de zulmet ve zulüm getirdi. Nihayet 1900’lerin pozitivizmi ise tabutun son çivilerini çaktı: Avrupa’da dünyevî değerler ile uhrevî değerler için aynı kelimeleri […]

Muhakkak ki Sultan-ı Muhabbet, memleketinde şerik kabul etmez »

  “De ki: ‘Benim ve bana tâbî olanların, basiret (بَصِيرَةٍ) üzere (kalp gözüyle basar ederek, Allah’ı görerek) Allah’a davet ettiğimiz yol, işte bu yoldur. Allah’ı tenzih ederim. Ve ben, müşriklerden değilim.” (Yûsuf 108) Hz. Mahmud Sâmi Ramazanoğlu’nun (k.s.) Yûsuf Sûresi Tefsiri’ni okurken birden bire Zaman’ın tünelinde geriye fırlatılmış buldum kendimi. Hafızamda hıfz edilenler birden bire Şimdi’ye […]

Beş Psikanaliz Dersi / Sigmund Freud »

Yönetmenliğini Harold Ramis’in yaptığı Mafia Blues (Analyze This) gerçekten unutulmayacak bir filmdi. New York’lu bir mafya babası olan Paul Vitti (Robert de Niro) ile sıradan bir psikiyatristin (Billy Crystal) sıradışı hikâyesi çok komik bir şekilde anlatılıyordu: Dertli mafya babası Paul Vitti sebebini anlamadığı korkular ve ağlama krizleri yüzünden “mesleğini” yapamaz hale gelmişti. Çok da inanmayarak […]

Okumak / Reading / Lecture / قراءة »

Okumak surete bakarak mânâyı tahsil etmektir. Yani görünene bakarak görünmeyeni akletmek, hatta kalbinde hissetmek… Bunu yapabilmek için elbette o mânânın önceden o kalbe nakşedilmiş olması icab eder. Farklı kültürel valizlere sahip olsalar da şairler, ressamlar, filozoflar yansıyan görüntülerdeki vehimlerin rumuzunda “gerçek” denilen dünyayı okumaya çalışırlar. Sanat tarihi bize gösteriyor ki görünen ile okunan arasındaki bu fikrî […]

Psikanaliz / التحليل النفسي »

İnsan yaşamında meydana gelen yıkımların üzeri zaman ile örtülür.Depremle yıkılan veya yangınla kül olan bir şehrin yeniden hayata dönmesi gibi insanlar da en büyük acıların altından kalkıp yaşamaya devam ederler. Ancak bu geri dönüş yaraların tamamen tedavi olduğu, travmaların silindiği anlamına gelmez. İnsan çocuklukta yaşadığı bir acının bedelini hayat boyu öder. İşte böyle zamanlarda bir […]

İnsan / Birey / Kul / Homo Economicus / إنساني »

İnsan ne değildir?  Hayvanların fayda-tehdit algısını aşamayan modern Batı düşüncesi birey kavramından daha derine inemedi. Bu yüzden: İnsan’ı birey / homo-economicus zanneden liberalizm, İnsan’ı üstün ırk / asker millet ilân eden faşizm, İnsan’ı kızıl bürokrasinin dişli çarklarına indirgeyen komünizm, İnsan’ı tektipleştiren, putsal devletin yedek parçası yapan kemalizm zulümden başka bir şey getirmediler bize. Bunların hepsi […]