Author Archive

Requiem (Ağıt) ve Kolaj »

“Bu şehr-i Sitanbul ki bî-misl ü behâdır / Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır”[1] diyen şair kadar yaşayamasam da İstanbul’un zevk ü sefasını, bu şehir hep bir başka oldu benim için, sanıyorum ki dünyanın merkezidir ve hayatın; aslolanın kendim için, kendi hayatımın merkez olmasını bile isteye es geçerek. Bu şehirden gitmiştim çok defalar, her seferinde […]

Ölüm üzerine »

Michel de Montaigne‘in denemelerinden birinin adı gibi oldu bu başlık. Fazlasıyla sıradan. Montaigne taştan yapılmış evinin kendisine ayrılmış bahçeye bakan odasında kitaplarının arasında mı yazmıştı onca denemeyi, fildişi kulesinin güvenliğinden dışarıya/dünyaya/hayata bakarak? Oysa ben hep o koca taştan binayı nasıl ısıttıklarını düşünmüşümdür, soğuklarda ne yapardı acaba Montaigne? Küçük bir soba? Çini sobası? Belleğim beni yanıltıyor […]

Bir Yemeğin Ardından »

  Halid Ziya Uşaklıgil, Mai ve Siyah‘ın başlangıcını, Ahmet Cemil’in gözlerinden Servet-i Fünun dönemi aydınlarını ve onların görüşlerini, hal ve hareketlerini, tutumlarını anlatmak için Tepebaşı’ndaki bir yemekli toplantıyla açar. Aslında bu yazı tam da böyle bir toplanmayı anlatmak için yazılıyor.Derin Düşünce yazarlarının cumartesi günü bir öğle yemeğinde bir araya geldiği Üsküdar Buluşması’ndan bahsedeceğim sizlere. Romanlarında […]

İyilik ve kötülük üzerine »

Kim kazanmış kötülükten… diye devam eden bir şarkı ve kültürel kodlarımıza işlenmiş standart öngörüler. İyilik bulmak için iyilik yapmak… bulmak için yapmak. Kazanmak için ya da verdiğinin karşılığı olarak. Tüketim kültürünün global bireyleri olarak, kültürlerarası geçişliliğin en fazla olduğu, her bilginin bir tık ötenizde olduğu, insana dair olguların günlük keşmekeş ve ülke sorunlarıyla geriye itildiği, […]

Kıymetlimiss »

 İnsana dair hallerin sembollerin ve metaforların ardına gizlendiği en güzel filmlerden biridir Yüzüklerin Efendisi üçlemesi. Tüm bu hayal dünyanın ürünü gibi duran kahramanlardan en gerçeği Smeagol’dur, tüm o insanların, Elflerin, cücelerin, Eltlerin, hayaletlerin, hobbitlerin içinde. En gerçek, en insana dair olandır.

Tartıldın ve ölçüldün. Eksik olduğun anlaşıldı. »

 A Knight’s Tale (Şövalye), Brian Helgeland‘ın yönetmeni olduğu film. William Thatcher’ın öyküsünü anlatır alışık olduğumuz tarzın çok dışında. Eskiyi anlatırken, kıyafet seçimi, makyaj, dans, dil… ironik bir dille karşımıza çıkar ve şövalye filmlerine yeni bir uyarlama ya da yorumlama havası verir. Eskiyi yeniyle harmanlayarak anlatır, bir nevi günümüze de gönderme yaparak, değişik olanın sadece zaman […]

Hangi kesimin okuru ve yazarısınız? »

 Frankfurt Kitap Fuarı Ulusal Yürütme Komitesi’nin düzenlediği “Türk edebiyatında kültürel tartışmaların odağında kadın” isimli toplantıya Türkiye’den Ayşe Kulin  ” ben başörtülüleri tanımıyorum hiç karşılaşmadım, bu nedenle kitaplarımda yer almıyor” şeklinde bir cevap vermiş, neden kitap kahramanlarınızdan birisi başörtülü değil sorusuna. Ki bu soru başka bir yazara, tam tersinden de sorulabilirdi, neden inançsız bir kahramanınız yok […]

Filmler, Çağrışımlar »

Türkiye olarak, Alejandro González Inárritu‘nun filmlerinden birindeyiz sanki. Inarrittyu’yu 21 Gram, Paramparça Aşklar ve Köpekler, Babel filmlerinden hatırlarsınız. Tüm bu filmlerde dikkatimi çeken en önemli noktalardan biri, birbirinden bağımsızmış gibi duran tüm parçaların aslında bütünü oluşturduğu ve birbirinden farklı insanların bir şekilde bir kazayla ortak bir anı paylaşmalarıdır. Birbirlerinden farklıdırlar, hayatları farklı, yaşam kültürleri farklı, […]

Kadınlar… Günümüzün Don Kişotları »

Kadına dair söylenmesi gereken ne  kadar söz varsa erkeğin söylediği ve erkeğin bu sözün ne kadarının söylenmesine dair sınırları belirlediği günümüzde aydınlarımızın kadına bakışı nasıldır? 19.yy.da Türk intelijansiyasının kadına bakış açısı, -Mehmed Salâhi, Mehmed Celâl, Ahmed Mithat, Tevfik Fikret, Mehmed Sıdkı,… kadını “…tabiatı gereği kolay müteessir olan”, “alacağı lezâizi zevcinin nâsıyesinde, çocuklarının mâsumâne tebessümünde aramak” zorunda […]