RSS Feed for AteizmCategory: Ateizm

Ateiste saldırmak ya da onu anlamak… işte bütün mesele »

    Jean-Paul Sartre ile Kaliteli bir Ateizme Doğru Yokluk var mıdır? Evinizin içini dolduran boşluğu gördünüz mü hiç? Bir türlü gelmeyen şu trenin verdiği sıkıntı ya da sizi habersiz bırakan dostlarınızın sessizliği gerçek değil mi yoksa? Tutulmamış sözler, ödenmemiş borçlar… Yokluk da var aslında “var” dediğimiz şeyler kadar. Ama Yok’un varlığı sadece şuurlu insanlar […]

Ateizm bir boşluk mudur? »

    Jean-Paul Sartre ile Kaliteli bir Ateizme Doğru Yokluk var mıdır? Evinizin içini dolduran boşluğu gördünüz mü hiç? Bir türlü gelmeyen şu trenin verdiği sıkıntı ya da sizi habersiz bırakan dostlarınızın sessizliği gerçek değil mi yoksa? Tutulmamış sözler, ödenmemiş borçlar… Yokluk da var aslında “var” dediğimiz şeyler kadar. Ama Yok’un varlığı şuurlu insanlar için […]

Dikkat Kitap: Yokluk var mıdır? / Kaliteli Ateizm »

Yokluk var mıdır? Evinizin içini dolduran boşluğu gördünüz mü hiç? Bir türlü gelmeyen şu trenin verdiği sıkıntı ya da sizi habersiz bırakan dostlarınızın sessizliği gerçek değil mi yoksa? Tutulmamış sözler, ödenmemiş borçlar… Yokluk da var aslında “var” dediğimiz şeyler kadar. Ama Yok’un varlığı şuurlu insanlar için var; gelecekten, birisinden ya da Tanrı’dan bir cevap bekleyenler […]

Kaliteli Bir Ateizm ve Sartre(2) »

Kaliteli Ateizmin Müslümanlar açısından önemi Askerî sahada Müslümanların bitmeyen mağlubiyetleri, teknik ve iktisadî sahalardaki hızlı değişim bizi bir gün batımına soktu. En azından 17ci asırdan beri alacakaranlıkta Müslümanlar. Kur’anca düşünmek, Kur’anca yaşamaktan uzak düştüğümüz şu devirde Müslüman aydın iki ışık görüyor ama kaynağını bilmemiyor: Vahiy ve kendi beşerî aklı. Ortalığı aydınlatan hangisi? Hakiki Işık’ın kaynağını […]

Kaliteli Ateizmin Faydaları ve Sartre(1) »

“Herkesin yararına olmadığı müddetçe hiç bir şey kendi yararımıza değildir” (Jean-Paul Sartre)  Bu cümle Kur’an ya da İncil’den alınmış değil; bir ateistin kaleminden çıkmış. Toplumsal faydalar uğruna küçük, bireysel çıkarların reddedilmesini savunan bir duruş. Zorunlu din dersi, başörtüsü yasağı, Kürtçe eğitim hatta işçi haklarından çevre kirliliğine uzanan çok geniş bir sahaya uygulanabilir. İlginç olan kutsal […]

Ölüm’ün –E hâli (4) : Kâmiliyet / έντελέχεια »

Birinci bölüm İkinci bölüm Üçüncü bölüm  Ölüm korkusu ıskalanmış, eksik kalmış bir yaşamın sonucudur. Bir ihanetin dışa vurulmasıdır. (Franz Kafka [1])  İnsanlar doğarken ve ölürken birbirlerine benzerler. Onları birbirinden ayıran sadece doğum ile ölüm arasında yaptıkları şeylerdir. [2] Evet, hatta o kadar benziyorlar ki karıştırmamak için etiketliyoruz. Mezar taşları da öyle. Zenginlerin mezarları bazen biraz […]

Ölüm’ün –E hâli (3): Kartal »

    Birinci bölüm İkinci bölüm Yumurtaya bakıp kartalı görmek  Elime bir yumurta alıp “bu bir kartaldır” desem itiraz edersiniz, yumurta olduğunu söylersiniz. Peki ya yumurtadan yeni çıkmış, değil uçmayı, yürümeyi bile beceremeyen yavruların kartal olduğunu söylersem? Bu kez düzeltirsiniz, “kartal değil, kartal yavrusu” diye. Her kuşun farklı bir yumurtası var. Ama genel olarak yumurta […]

Ölüm’ün –E hâli (2): Sanat »

Birinci bölüm Cisimler bölünür, mânâlar bölünmez  “Kendi türünde mükemmele erişen bir başyapıt o türü aşar, diğerleriyle mukayase kabul etmeyecek bir seviyeye gelir yeni bir tür olur” diyordu Goethe. İşte Ölüm’ün -e hali bu aşkın olmadır, transandanstır. Açalım: Tırtıllara ve embriyonlara “nasıl çalışıyor?” diye soran bilimsel bir merakla bakılabilir. Kesip bakarsınız, iç organları, kan dolaşımı vs. […]

Ölüm’ün –E hâli (1): Heykel »

 “Gelecekte olmama ihtimalim sabit olmak kaydıyla ben kendimin istikbaliyim. […] Özgürlük bilincimin sınırlarını teşkil eder. Özgür olmak demek özgürlüğe mahkûm olmak demektir […] Geçmişteki ‘ben idim’ demiyorum, ben kendimin geçmişiyim, bugün, şimdi bu oluş sürmekte. Ve ölümüme saniyeler kala sadece geçmişimden ibaret olacağım”(Sartre, Varlık ve Hiç, sf. 161, 174)  Yaşadıkça ömür taşını yontuyor insan. Başlarken […]

YAKINDA: Sartre ve “potentialité” kavramı »

  “… Barok resimin çarpıcı bir türüdür “vanitas“. İnsanlara hayatın geçici olduğunu hatırlatır ve tabi ölümün kaçınılmazlığını. Çoğunlukla da birbirlerine benzerler: Müzik aletleri, güzel yiyecekler, kitaplar, tensel hazzı simgeleyen ipekli kumaşların arasında bir kafatası konur. […] sıradan vanitas ressamları normal bir kafatası çizdiklerinde Ölüm’ü çizmiş olmuyorlar. Lüks kumaşlar, altın paralardan ne farkı var kafa kemiklerimin? […]