RSS Feed for Başörtüsü YasağıCategory: Başörtüsü Yasağı

Yobaz laiklerin korkusu ve İslâm açılımı »

Üniversite sezonu yaklaşıyor. Bu kadar açılım lafı ediliyor ama türbanlı kızlar yine okullara giremeyecek… Bu memlekette bir de İslâm açılımına ihtiyacımız var… Laik kesimin türban konusundaki tutumu gerçekten çok sorunlu. Bu ülkede laik ortasınıf ve aydınlarda din serinkanlılıkla algılanan ve yaklaşılabilen bir mesele değil. Her açıdan korku duyulan bir alan. Herkesin ailesi, geriye vurulduğunda geleneksel […]

Yine pazartesi, hâlâ pazartesi »

Kendim için Değil Bu Sefer… Ceren Gökoğlu …Ne zamandı hatırlamıyorum.Amed’in dar sokakalarının birinde kocaman avluya açılan evlerinin önünde görmüştüm ilk onu. Benim yabaniliğime, kendimi beğenmişliğime katlanan nadir çocuklardan biri olmuştu Rabia. Sonra uzunca bir süre bırakmadı elimi.Babam öldükten bir ay sonra evlerinde kaldığımız bir gece, küçücük kollarıyla bana sarılmış; gözyaşlarımı silmişti koca bir kadın gibi. […]

Güçlü ordu, ezilen halk! Uyuyana hergün Pazartesi… »

 Bugün 7 Eylül pazartesi. Başörtüsü yasakları yüzünden okuyamayan kızlar çoktan anne oldu. Onların kızlarına geldi şimdi sıra… Yeni bir kuşak daha harcanıyor bozuk para gibi: Üniversitelerde, Hastahanelerde, Mahkemelerde… Yobaz laikler bu insanları eğitim, adalet ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakıyorlar. Kıyafet Kanununa muhalefetten idam edilen Şalcı Bacı‘dan bu yana ne değişti?  Bugün Pazartesi. Ellerinde el bombası […]

Örtüleri gibi oruçlarını açmaları için de ikna odaları kuracak mısınız? »

Yasaklar sürüyor. Üniversite çağına gelmiş bir öğrencinin hangi dini ve siyasi görüşü benimseyip savunacağına, onu hayatına nasıl taşıyacağına devlet ya da rektörler nasıl karar verebiliyor? TOKAD http://www.tokad.org               .   … E-kitap okumak için…   Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır Afganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i […]

Bir Pazartesi denklemi… çok bilinmeyenli? »

Emine Uçak Erdoğan Medyanın başörtüsüne bakışı  tam da çok bilinmeyenli denklem kıvamında. Gerçi sadece medyanın değil tüm türban rahatsızlarının (ekşi sözlük tamlaması) bakışı  böyle. 10.yazar.com‘da 2008 yılında yayınlanan “çok bilinmeyenli denklem” başlıklı yazımda bu artık kuzu-kurt hikayesine dönen traji-komik durumu gündeme getirmeye çalışmıştım.  Derin Düşünce‘nin artık klasikleşen yobaz laiklik iyi pazartesiler diler köşesinde bu hafta […]

Senin Özgürlüklerini Vermek İstemiyorum Demenin Kurnazcası: Üçüncü Yolcu Olmak »

 İki yıl kadar önce başörtüsünün serbest bırakılması ile ilgili yasa tasarısı hazırlandığı sırada inanılmaz bir akıl tutulması ile bazı akademisyenler üçüncü yol olarak ifade edilen bir bildiri hazırladılar. Görüntüde sanki başörtülülerin kamusal alanda var olma hakkını destekliyormuş gibi hazırlanmış bu bildiri onlar hakkında yapılacak özgürlükçü bir adımı diğer özgürlükler yolunda yapılması gereken adımlara göre tanzim […]

Felsefî bir pazartesi… »

Bir Başörtülünün Felsefi Dertleşmeleri Hilal Kaplan (Birikim Dergisi’nde yayınlandı)     Yıllardır girdiği her ortamda egemen iktidar tarafından payına düş(ürül)en başörtülü kimliğini “bu kimliği kabul etmem, ötekimin “başı açık” olduğunu kabul etmem anlamına gelir ve ben bunu reddediyorum” diyerek değilleyen ama yine de yıllardır girdiği her ortamda sadece bir başörtülü olmak makus talihinden kaçamayan ben, uzunca bir süredir […]

İçeride de Pazartesi, Dışarıda da… »

‘İçerisi’, dışarısı, ‘bizim’ olmayan önyargılar ve ‘kendi’ olmaya dair notlar…  Cafer Solgun (Henüz Özgür Olmadık – Hayy Kitap) Uzun süre mahpus kalmış olmak, “dışarısı”, insanlar ve hayata dair ilginç, farklı ve çarpıcı gözlemler yapabilmenize olanak sağlıyor. “İçerisi”nin tecrit koşulları altında izole edildiğiniz hayat, ister istemez soyuttur. Ziyaretçilerinizin anlatımları, mektuplar ve izleyebildiğiniz kadarıyla medya araçlarından yansıyan “uzak” […]

Bugün hâlâ pazartesi »

Kapıları açık bırakanlar için… Nayat Karaköse (Henüz Özgür Olmadık-Hayy Kitap) Ocak ayının sonuydu, Türkiye’de ‘türban’ tartışmaları başlamıştı. Ben o sırada Londradaydım. Uzaktan izliyordum tartışmaları. Canım sıkılıyordu, kendi kendime ‘‘açma şu uyduyu, izleme Türk kanallarını, tebdil-i mekanda huzur aramak için gelmişsin, tadını çıkart diyordum” ama olmuyordu. Çünkü meseleleştirilen bu ‘‘mesele”den kendimi ayrı tutamıyordum. Bir yandan kendimi sokaklara vurup , şehrin […]

Biz unutamıyoruz, ya siz? »

S. , A. ve Annelerine … Ben normal insanlardan daha fazla onur takıntısı olan biriyim hatta benimki onurlu olmaktan çok bunu takıntı haline getirmiş bir hal.Tümüyle ‘acı ‘ diyebileceğimiz bir öykü bizimkisi ama yine de o onur takıntım nedeniyle meseleyi olurda mazlum edebiyatına bağlar korkusuyla acıtmadan ele almaya çalışıyorum hep ama değişmiyor sonuç bu hikayenin […]