RSS Feed for darbeCategory: darbe

Neye “evet”, Niye “hayır” ? »

Okan Kemal Ön yargı ve nefret sarmalında bir referandum “Bir kişiden, ulustan ya da inançtan nefret etmeden, çok az kişi mutlu olabilir” (Bertrand Russel)  Ne güzel söylemiş 17. Yüzyıl Fransız şair ve drama yazarı Jean-François Regnard, “Sebepsiz yere severiz; sebepsiz yere nefret ederiz” diye. İnsanoğlu, yapısı ve doğası itibariyle, sevmediği bir kişinin iyi yanlarını görmekten; […]

Millî Savunma Bakanı ne iş yapar? »

Mümtazer Türköne Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül, “Tutuklama kararı çıkan personeli neden açığa almıyorsunuz?” sorusuna cevap veriyor: “Dosya tekamül etmiş değil.” Sonra ekliyor: “Bakan olarak benim açığa alma yetkim yok.” Halbuki 357 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65. maddesinin (a) bendi çok açık. “Haklarında…5 yıl ve daha fazla hapis

Darbeciler neden (artık) darbe yapamıyor? (Darbe Tekniği – Curzio Malaparte) »

 Hiç bir yeri işgâl edemeyecek kadar beceriksiz ordular kendi ülkelerini işgâl edip ganimet toplarlar. Budur darbe. Geniş çaplı bir silahlı soygundur. Bu kanlı soygunu başarabilmek için de ülke içinde ve dışında her güçle suç ortaklığı yapar darbeciler. Fakat darbe bile yapamayacak kadar beceriksiz ordular ne yaparlar? Sarıkız? Ayışığı? Uzun zamandır bahsetmek istediğim kitaplardan biri Darbe tekniği (1) […]

12 Eylül’den tek şikayetim »

Jean Christophe Grange’ın son romanı “ölü ruhlar ormanı” nihayet elime geçti. Fransız Yazarı, beni hiç yanıltmamasından mıdır, detaylara çok fazla önem vermesinden midir bilmem her daim sevmişimdir. İçimdeki çocuğun “şiddete hayır” diye haykırmasına rağmen defalarca kendimi onun şiddete çağıran satırlarında kan revan içinde bulurum: “…Jean el fenerini karın bölgesine doğru tuttu. Yukarıdan aşağıya doğru, göğüs […]

Gençliğin ideolojik sancıları üzerine »

… Müslüman görünüp Müslüman’a tuzak kuranlar üzerine okumak için…   Fethullah Gülen’i yi bilirdik (Son güncelleme: Üçüncü sürüm, 28 Ocak 2014) Türkçe Olimpiyatlarını ve Türk okullarını sevmiştik. Gözü yaşlı vaizin Amerika’da yaşamasına alışmıştık. 1980 öncesinde komünizme karşı CIA ile işbirliği yapmasına “taktik” demiştik. Fethullah Gülen aleyhine açılan davalardan birinin iddianamesinde“pozitivist felsefeye karşı olmak” ile suçlanıyordu. Biz […]

Devlet Kurabilirsiniz, Millet Kurgulayamazsınız! »

Devlet, genellikle hareket unsurlarına göre tanımlanır. Buna göre devlet; ülke adı verilen belirli bir toprak üzerinde yaşayan insan topluluklarının bir egemenlik anlayışı ve hukuku içinde bir siyasi iktidar altında örgütlenmesidir.    Türk tarihinde ‘ devlet ‘ en önemli organizmadır. Osmanlı ve hatta daha önceki dönemler dahil olmak üzere, bu ‘ devlet ‘ gerekliliğine olan inanç; […]

Devlet Kuranların Millet Kurgusu; 27 Mayıs 1960 Darbesi (3): İhtilal Sonrası »

  Bir ihtilal sadece gerçekleşme süreci ve gerçekleşmesi ile tarif edilemez. İhtilallerin en önemli etkileri sonrasında yaşananlarda saklıdır.    Daha önce işlediğimiz 2 bölümü zihin toparlamak açısından özetleyelim;    60 Darbesi öncesinde bu ülkenin tarihinin yapı taşlarından olan militer sistem, Tek Partili Dönemden, Çok Partili Dönem’e geçişi bir türlü hazmedememiş

Deniz Baykal… »

Devlet Kuranların Millet Kurgusu; 27 Mayıs 1960 Darbesi(2): Dayatılan Son, İhtilal! »

Çok Partili döneme geçişin rahatsızlığını daha ilk günlerde yaşamaya başlayanlar; kendi içlerinde guruplar oluşturmuş, küçük darbe birlikleri kurmuş, kendi içlerinde birbirine düşmüş, rahatsızlıklarını arttırmış, ülkeyi de rahatsız etmeye başlamıştır. Artık ortam her türlü hukuksuzluğun uygulanabilirliği kıvamına gelmiştir. Her dönemin hamanı basın, iki öğrencinin öldürülmesini abartmış, açlık-sefalet naraları atmıştır. Bugünlerin bir cümlesi olan ‘ Ordu Göreve […]

Devlet Kuranların Millet Kurgusu; 27 Mayıs 1960 Darbesi(1): İhtilal’e Doğru »

Şüphesiz bir dönemi anlatmak belirli tarih aralıklarını konu edinmek değildir. Bir dönemi anlatmak geçmişini, yaşandığını dönemi ve sonrasını da gözlemlemeyi gerektirir. Her şeyden önce adaletli olmayı gerektirir. Bize tarihin objektif olması gerektiği yalanını yutturanlar, subjektif anlayışlarına böyle bir kılıf uydurmuştur. Objektif alanlar onların olsun, biz tarihin ezenler ile ezilenler arasında yaşandığını bildiğimiz için terazimizin adı; […]