RSS Feed for edebiyatCategory: edebiyat

Kuş / Hermann Hesse »

Bir söylence de var ki, buna göre yabancı kadın Ninon, lanetlenip kuş kılığına sokulmadan çok önce kuşu büyücü kılığında tanımış, kırmızı evde onunla oturup uzun uzun, kara yılanlar ve mavi tavus kuşlarıyla yeşil kertenkeleler yetiştirmişlerdi. Bugün bile Montagsdorf’un yukarısındaki Böğürtlen Tepesi yılandan geçilmiyordu; bugün bile yılanlardan, kertenkelelerden her birinin, bir vakit büyücünün atölye olarak kullandığı […]

Körleşme / Elias Canetti »

Kendisi ise sağda, Therese’nin yanında, yürekli bir subay gibi durdu. Kien’in sandığının tersine kadın, başını salladı, düşmanını yüzünde sevimli bir ifade olduğu halde selamladı ve: “Henüz evlenmemiş bir kadınsınız,” dedi, “onun için rahatınızın değerini bilin.” Bu sözlerden sonra güldü. Altın dişleri sanki veda etmek istercesine ağzında sallandı. Therese, ancak kadın dışarı çıktıktan sonra söylenenlerin anlamını […]

Ermiş / Halil Cibran »

Güzelliği nerede arayacaksınız ve o eğer yolunuz, rehberiniz değilse onu nerede bulacaksınız? Konuşmanızı onunla örmezseniz, ondan nasıl söz edeceksiniz? Mağdur olanla kalbi incinmiş olan der ki: “Güzellik şefkatli ve yumuşak huyludur, Kendi görkeminden yarı utanç duyan genç bir anne gibi dolaşır aramızda.” Ve tutkulular der ki: “Hayır, güzellik güç ve korkudur. Güçlü bir kasırga gibi […]

Kendi Hayat Hikâyem / Hermann Hesse »

Yaşama büyüsel bir açıdan bakmayı kendime her zaman yakın hissetmiş, asla “çağdaş” bir insan olamamıştım, Hoffmann’ın Goldene Topf (Altın Kâse) ya da Heinrich von Ofterdingen’e bütün dünya ve doğa tarihlerinden daha değerli gözüyle bakmıştım hep, hatta dünya ve doğa tarihiyle ilgili kitaplarda bile her zaman büyüleyici anlatılar bulmuştum. Ama artık yaşamımda öyle bir dönem başlamıştı […]

Madame Rose Hanie / Halil Cibran »

Oturur oturmaz Madame Rose Hanie düşüncelerimi duyup okumuş olacak ki benim şüphelerimi daha fazla uzatmak istemedi. O güzel başını ellerine dayadı ve lir sesinden daha tatlı bir sesle, “Seninle hiç karşılaşmadım ama düşüncelerinin ve hayallerinin yankılarını insanların ağzından duydum ve onlar beni senin ezik kadınlara -kalbinin gizlerini keşfedip duygusal yakınlıklarını bildiğin kadınlara- merhamet olduğuna ve […]

Körleşme / Elias Canetti »

Aralarında ancak beş adım kaldığında: “Karınca kararınca biraz okumuş bir insan olduğumu sanıyorum!” diye bağırdı Konfüçyüs’e “ayrıca ince düşünmenin ne demek olduğunu da biraz olsun bilirim. Bugüne dek beni hep kültürle ince düşünceliliğin el ele gidebileceğine, biri olmaksızın ötekinin düşünülemeyeceğine inandırmaya çalıştılar. Kimdi beni buna inandırmaya çalışan? Sendin!” Konfüçyüs’le senli benli konuşmaktan çekinmiyordu. “Ama günün […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

Peki Pegasus’un üzerinde uçmamın anlamı neydi o zaman? Nedeni neydi? Güneş ışığı, mavi gökyüzü neydi? Pencerelerimizin altından kim bilir ne kokular gelirken, güzel kokulardan söz etmek neyin nesiydi? Bütün bunlar benim aptal hayal gücümün bir ürünüydü. Bazen insan duygularına kapılıp saçma şeyler yazabiliyor. Bunun nedeni de kalbin aşırı taşkınlığından başka bir şey değil. Eve dönerken […]

Kent / Hermann Hesse »

Ama yeniden belini doğrulttu kent, ne kadar ahşap bina varsa kâgir yapıya dönüştürüldü; ne kadar küçük şey varsa büyük, ne kadar dar şey varsa geniş duruma sokuldu. İstasyon ülkenin en büyük istasyonu, borsa bütün kıtanın en büyük borsası oldu; mimarlar ve sanatçılar gençleşen kenti resmi binalarla, bahçeler ve parklarla, çeşmeler ve havuzlarla, heykeller ve anıtlarla […]

Ermiş / Halil Cibran »

Neşeniz kederinizin maskesiz halidir. Kahkahalarınızın yükseldiği aynı kuyu sık sık gözyaşlarınızla dolar. Başka nasıl olabilir ki? O keder varlığınıza ne kadar kazınırsa, o kadar neşe dolarsınız. Şarabınızı koyduğunuz kadeh bir zamanlar çömlekçinin fırınında pişenle aynı kadeh değil mi? Ruhunuza dinginlik veren lavta bıçaklarla oyulan ağaçla aynı değil mi? Neşeliyken yüreğinizin derinlerine bir bakın, göreceksiniz ki […]

Körleşme / Elias Canetti »

Nikâh tanıklığını artık bitkin düşmüş gövdesindeki son güç kırıntılarını harcayarak ufak tefek işler görmeye çalışan bir hamalla, kendi yaşamında türlü hilelere başvurup bekâr kalmayı başaran, buna karşılık başkalarının evlenmesinden çok hoşlanan ayyaş ve neşeli bir ayakkabıcı yaptılar. Sonuncusu, kibar müşterilerinden çabucak evlenecek kız ve erkek evlatlar vermelerini isterdi. Erken evliliklerin yararlarını tanıtlamak için de inandırıcı […]