RSS Feed for edebiyatCategory: edebiyat

Sırça Köşk /Sabahattin Ali »

“… Niçin hep acı şeyler yazayım ? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. ‘Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin ? diyorlar. ‘Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin ? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka […]

Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera »

Dünyanın tanrısızlaştırılması, Modern Çağ’ı belirleyen olaylardın biridir. Tanrısızlaştırma, tanrıtanımazlık anlamına gelmez; bireyin, düşünen ben’in (ego’nun) her şeyin temeli olarak Tanrının yerini aldığı durumu belirtir; insan inancını korumayı, inançlı olmayı, kilisede diz çökmeyi, yatağında dua etmeyi sürdürebilir; dindarlığı artık yalnızca kendi öznel evrenine ait olacaktır. Büyük müzik yapıtları nasıl sonsuz sayıda dinlenebilirse, büyük romanlar da tekrar […]

Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera »

“… Üzerine konuştuğum sanatı doğru olarak belirlemek için ona Avrupa romanı adını veriyorum. Bu tanımla, Avrupa’da Avrupalı- lar tarafından yaratılmış romanları kastetmek istemiyorum, ama Avrupa’da modern çağın başlangıcında başlayan bir tarihin içinde yer alan romanlardan söz ediyorum. Hiç kuşkusuz başka romanlar da var: Çin romanı, Japon romanı, Grek antik çağı rom am, ama bu romanların, […]

Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera »

Brod olmamış olsaydı, bugün Kafka’nın adını bile bilemeyecektik. Brod, dostunun ölümünün hemen ardından onun üç romanını yayımlattı. Hiçbir yankı olmadı. Bunun üzerine, Kafka’nın yapıtını kabul ettirmek için, gerçek ve uzun bir savaşa girmesi gerektiğini anladı. Bir yapıtı kabul ettirmek, benimsetmek, onu sunmak, onu yorumlamak demektir. Bunun üzerine Brod, yaradana sığınıp müthiş bir topçu saldırısı başlattı: Önsözler: Dava için (1925), Şato için (1926), […]

Emma’dan Bihruz’a… Bovarizmden Sendroma »

Yeryüzünde yazarından daha çok tanınmış bir kurgu kahramanı varsa o da şüphesiz Emma Bovary’dir. 12 Nisan 1857’de yayımlanmış Madame Bovary. O zamandan beri de hakkında hala bir şeylerin söylendiği, tahlilinin yapıldığı, yazarını sıkıntıda bırakan ve itirafa zorlayan bir karakterdir Emma. Hatta  Emma Bovary fahişelikle, Flaubert’in ahlâksızlıkla suçlanır Fransa’da, bir yıl sonra da “yaşam, sanatı taklit […]

Seksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimler »

12 Eylül, 12 Mart’ın aksine Türk romanında sosyalleşmeyi değil, ferdileşmeyi, anlatımda klasik yapının aksine üst dille biraz daha kapalı bir ifadeyi gündeme getirmiştir. Bu yönelim ve değişim post modern çizginin yansıyışı olarak ele alınmalıdır. Dönemin en bariz kaçış fikri, gerçeği örtülü kılmanın çok ötesine kaymıştır.[1] Ancak tam aksine örtülü gerçeklik; hatta yalın sosyolojik gerçeklik romanları […]

Türk romanının tarihçesi »

Türk Edebiyatı, belli bir döneme kadar nesirden ziyade bir nazım edebiyatı olmuş, roman 19. yüzyılda Türk edebiyatına girene dek, onun yerini tahkiyeli diğer eserler tutmuştur. “Eski Türk Edebiyatında hikâye, en geniş ifadesiyle ‘bir olayın anlatımı’ şeklinde düşünülmüş, manzum olsun, mensur olsun bir olayı anlatan tarih, masal, efsane, lâtife, destan, menkıbe vs. gibi tahkiye esasına dayanan […]

Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera »

“… Bir televizyon programı: ünlü ve hayranlık kazanmış üç kadın, kadınların da Pantheon’a gömülmek hakkına sahip olmasını birlikte öneriyorlar. Bu işin simgesel anlamını düşünmek gerekir, diyorlar. Kendilerine göre Pantheon’a taşınması gereken birkaç büyük merhumenin adlarım ileri sürüyorlar hemen. Hiç kuşku yok, haklı istek; bununla birlikte, birkaç şey kafamı kurcalıyor: Bu hemen Pantheon’a taşınabilecek merhumeler kocalarının yanında yatmıyorlar mı? Hiç kuşku yok, durum […]

Saptırılmış Vasiyetler / Milan Kundera »

“… Büyük Ustamız olan kişiyi, Don Kişot’u açalım, birinci kısım, XII, XIII ve XIV. bölümler: Don Kişot, Sancho ile birlikte bulundukları dağlarda, bir çoban kızına aşık olan bir genç şairin, Chrysostome’un öyküsünü öğrenir. Şair, kızın yanında olabilmek için kendisi de çobanlık yapmaya başlar; ama kız onu sevmez ve bunun üzerine Chrysostome hayatına son verir. Don Kişot onun cenaze törenine gitmeye karar […]

Diriliş – Lev N. Tolstoy »

“İçinizde günah işlememiş kimse, ilk taşı o atsın kadına.” (Yuhanna) Aydın çevrelerde, devlet kurumlarında, gazetelerde halkın yoksulluğunun nedenlerinden, onu kalkındırabilecek yollardan dem vurulur. Ama halkı kesinlikle kurtaracak, kalkındıracak yolu es geçerler hep. Yaşam kaynağı toprağı ona geri vermeyi düşünmezler. Kişi kendini suçlu saymadan bir kötülük edemez insanlara. Çoğalmak insanın en adi görevidir; en yücesiyse var […]