RSS Feed for edebiyatCategory: edebiyat

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar / Ursula K. Le Guin »

“…Açık konuşursak bütün yazarlar egoisttir. Tüm sanatçılar böyledir. Yoksa işlerini yapamazlar. Yazarlar, yalnızlıkları üzerine sızım sızım sızlanıp kendilerini ses geçirmez odalara kapamaya ya da daha iyi sızıldamak için barlara takılmaya bayılırlar. Ancak yazmanın büyük bölümü yalnızken yapılsa da, inanıyorum ki aslında tüm sanatlar gibi o da bir izleyici kitlesi için yapılır. Yani, bir okuyucu kitlesiyle birlikte […]

Momo / Michael Ende »

“…nasıl gözleriniz görmeye, kulaklarınız işitmeye yarıyorsa, insan kalbi de zamanı algılamaya yarar. Kör bir insan için gökkuşağının renkleri ve sağır bir insan için kuş sesleri nasıl beyhude ise, bütün bir kalb ile hissedilemeyen zaman da öyle beyhude olur. Ama malesef düzgün atmayı bildiği halde kör ve sağır nice kalbler vardır […] Günlük yaşam içinde çok büyük […]

Acılara Tutunmak / Hasan Hüseyin Korkmazgil »

  “… Sanatı, bölgecilik uğruna, fraksiyon, klik, parti ve çıkar çevresi uğruna, zincire vurmaktan çekinmeyenler, sınıfsallık sorununu nasıl koyarlar, insanın kurtuluşunu nasıl savunabilirler?.. Açıkçası: sanatı köleleştirmeye çalışanlar, insanı kölelikten nasıl kurtarabilirler? …”   … Sanat ile ilgili e-kitap okumak için… Roman nedir? Nasıl Yazılır? Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, […]

Hollywood / Charles Bukowski »

  “… Beni ve yazılarımı kabul edenler onu ve yazılarını kabul edemediler, bu yüzden ‘acaba aptallara mı hitap ediyorum?’ diye düşündüğüm olmuştur. Ama yazmadan duramıyordum. Kuş uçar, yılan kıvrılır, bense daktilo şeridi değiştiririm …   … Sanat ile ilgili e-kitap okumak için… Roman nedir? Nasıl Yazılır? Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a […]

Yazar olabilir miyim? / Semih Gümüş »

“… Ne yazacağım sorusunun karşılığı, her şey’dir. Ne yazarsan yaz. Hem de önemli şeyler yazma zorunluluğunu hiç mi hiç hissetmeden; tam tersine, en önemsiz görünen şeyleri yaz ki, o önemsiz şeyler içinde has edebiyatın değerleri kendilerini bulsun, basit şeylerin aslında hayatımız için ne denli önemli olduğu anlaşılsın. […] Editörler edebiyatın kötü ruhları değildir elbette. İyi […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

“İyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba? […]  Kendi kendimi aldatmanın alemi var mıydı ? Neydi bütün bunların nedeni ? Güneşin ısıtmaya başlaması, gün doğarken ufkun kızarması mı ? Bu muydu nedeni ? Avluda olmadık şey yokken içeri dalan o tatlı kokular neydi! galiba hayaldi bütün bunlar […] […]

Kültür Değişmesi ve Beş Şehir »

(Ayraç dergisine yayımlandı)  “-Kardeşim, dedi bu gece ben Mübarek’i çok değişmiş gördüm. Nasıl Diyeyim, fazla süslü gibi geldi bana! Elimdeki viski kadehini ona tutuşturdum: -Doğru! diye cevap verdim. Para, refah, fazla kazanmak hırsı hepimiz gibi onu da değiştirdi.” Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tanpınar önsözünde Beş Şehir[1]’in asıl konusunun eskiye karşı üzüntü ve yeniye karşı duyulan iştiyak […]

Saatleri Ayarlama Enstitüsü / Ahmet Hamdi Tanpınar »

“Ayar, saniyenin peşinden koşmaktır.”   Düşün Hayri İrdal, düşün aziz dostum bu ne sözdür? Bu ne demektir ki, iyi ayarlanmamış bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez! Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor? Ayarı bozuk saatlerimizle yarı vaktimizi kaybediyoruz. Herkes günde saat başına bir saniye kaybetse, saatte on sekiz milyon saniye […]

Ellerimde eylülün hüzünlü yapraklarını sevecek kalplerle… »

 Konuştuğunda bir eylül akşamını anımsatan sevgili dostum Tuğba Şentürk’e…  Havada ısırmayan bir serinlik var, uyutmayan bir sessizlik… kelimeleri uçuşturuyor tatlı rüzgar, kalbime yazılsınlar diye sıraya diziyor. Eteklerimi çekiştiren kelimeler, onları yazmam için çırpınıyor… Kelimeler, âh güze doğru kelimeler, dayanamıyorum size, yazıyorum. Bilin ki, bilir bilmez ancak sizinle yaşıyorum!   Zaman beni alıp eylülün kapısına bırakıyor. […]

Kayıp Zamanın İzinde (Marcel Proust) »

“Uyuyan kişi, saatlerin akışından, yılların ve dünyaların sıralanmasından oluşan bir halkayla çevrelenmiştir. Uyanırken içgüdüsel olarak bunlara başvurup yeryüzünün hangi noktasında olduğunu, uykuya daldığından beri ne kadar zaman geçmiş olduğunu bir çırpıda okuyuverir; ne var ki sıralamalarda karışıklıklar, kopukluklar olması mümkündür. Gece uykusuzluk çekip sabaha karşı, alışılmışın çok dışında bir pozisyonda, elinde kitabıyla uyuyakalmışsa mesela, havada […]