RSS Feed for GörmekCategory: Görmek

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı(1) »

Sunuş: Çeşme resmine bakmakla suya kanamayacağını idrak eden Akıl kendiliğinden suyun kaynağına yönelecektir. Tam da bu sebeple  Zaman’ın NE?‘liğini anlamak(=görmek) için de Sanat’tan istifade etmek icab eder. Bu bir keyfiyet değil.  İnsan gibi düşünmek için Sanat’tan istifade etmek zorundayız. Çünkü eserler sanatçıları anlatır, sanatçıya dairdir. Eser Sanatçı’nın aynısı değildir ama eserin varolmasını MuRaD etmiş ve […]

Karanlık’ın Işığında Akıl »

Kıymetli bir dostumuz Bilmediklerimize sınır koyan bildiğimizi düşündüklerimiz olsa gerek! Karanlığı da bir gören olarak biliyormuşuz gibi tarif edip, tanımlamaya çalışıyoruz. Karanlığı, bir bebek gibi kucağımıza almış, kollarımızla sarmış ve gözlerine bakabilmişsek şayet ona devşirebilecekmiş gibi sahip olamayacağımızı, “tamamıyla bilemeyeceğimizi bilebilmek” yolunda ilk adımı atmış sayılırız. Dolayısıyla da karanlığın kuyruğuna, bacağına dokunmakla onu bildiğimizi söyleyemeyiz. […]

Kitab Keşf al Mânâ ‘an sır asmâ’ ALLAH al-Hüsna (Muhyiddin İbn Arabî Hazretleri) »

 Birbirine aşk ile mi dolanmıştır o iki sağ el yoksa dua mı etmektedir? Neden iki sağ el? Bir aşk mümkün olsun diye iki elin iki farklı kişiye ait olduğu mu anlatılır yoksa tek bir sağ el aynada kendini mi seyretmektedir? Rodin müzesini gezen bir göz (=akıl) zannediyoruz “La Cathédrale“ isimli o heykeli unutamaz kolay kolay. […]

Şalgam suyu varsa Tanrı’ya lüzum yoktur »

Zaman’ın başladığı zaman ne zamandı? Geçen yaz Türkiye’ye geldiğimde bizim bakkal yolumu kesti: – Mehmet abi yau, sen Fransa’da ne iş yapıyorsun? – Mühendisim. – Hah, iyi ki geldin yau, şu bizim yazar kasa bozuldu, servisi çok para istiyor yau, bir bakıversen yau? – Usta yazar kasadan anlamam ben, kaş yaparken göz çıkarmayalım akşam saati. […]

Dikkat Kitap: Derin Göz »

“…Sanat’ın amacı nedir? Eğer Hakikat dosdoğru gelip hissiyatımıza ve şuurumuza çarpmış olsa, eğer çevremiz ve kendimizle doğrudan iletişime girebilmiş olsak, zannederim Sanat faydasız olurdu ya da hepimiz sanatçı olurduk çünkü ruhumuz Kâinat’ın musikîsi ile sürekli bir Tevhid halinde titrerdi. Hafızamızın yardım ettiği gözlerimiz Mekân’ı oyar, taklidi imkânsız tablolar kesip çıkarırdı. Bir bakışta İnsan bedeninin canlı […]

Sanat’ın amacı ve Henri Bergson: Sanat’ta Ayrıntı(9) »

Din, Bilim ve Sanat’ın kavşağında hayret uyandırıcı düşünceler Sunuş: İnsan gözünün daha verimli kullanılmasını konu alan Sanat’ta Ayrıntı dizisi bu bölümle sona eriyor. Aş, eş ve düşmanı gören Et-Göz’ün yanı sıra Hakikat’i gören bir Derin-Göz olduğunu ve bu Göz’ü kullanmanın yollarından birinin sanat olduğunu anlattım, benim gibi, sanatçı olmayan sıradan insanlar için kestirme yollarını gösterdim. […]

Boşluk aynası ve Edward Hopper: Sanat’ta Ayrıntı(8) »

Bazı dalgıç-ressamlar vardır, gözleri okyanus dibine indirilen robot kameralar gibidir. İçinden geçtikleri asrı öyle güzel “kaydederler”, Hakikat’i öyle güzel yakalarlar ki… Böyle ressamların eserleri bazen yüzlerce sayfa kitap okuyarak öğrenemeyeceğiniz bilgiyi bir çırpıda verir size. Edward Hopper da bu dalgıç-ressamlardan biridir, hatta belki de en kuvvetlisidir… Tablolarındaki Ayrıntı’lar bir dönemin kara kutusudur. Bunun için William Turner‘dan sonra […]

Kuşların sırrı: Sanat’ta ayrıntı(7) »

Sunuş: Sanat’a ve Ayrıntı’ya adanmış bu yazı dizisinde genellikle resim sanatından, ünlü ressamlardan ve tablolarından istifade ediyoruz. Ancak bugün bir istisna olacak, edebiyattaki bir Ayrıntı’dan, Balzac’ın roman kahramanlarından birinin kısacık bir lâfından çıkacağız yola. Bu küçücük Ayrıntı’nın açtığı pencereden

Kâinat bir su damlasına sığınca: Sanat’ta Ayrıntı(6) »

Bu yılın keşif projelerinden biri Sanat’ta ayrıntı. Yakında Amerikalı ressam Edward Hopper’dan, İslâm Sanatı’ndan ve Leibniz’in yazdığı Monadoloji’den (bir kez daha, biraz daha derinlemesine) bahsedeceğiz. Zira etrafı görmemize yarayan Et-Göz Fransız düşünür Bergson’un da isabetle teşhis ettiği gibi(1) Kâinat’ı görmemize engel olan bir organ aynı zamanda. İşte biz de bu yazı dizisinde Sanat’tan istifade ederek […]

Seni Yaratan’ın resmini yapabilir misin William?: Sanat’ta ayrıntı (5) »

Not: Resimleri büyütmek için üzerlerine tıklayın. Kariyer peşinde koşan kadınların çocukları ve annesi “erken” ölenler iyi bilirler. Yok-Anne, kökünden sökülmüş bir ağaca benzer. Geride bıraktığı çukur asla dolmaz. Yok-Anne’nin çocukları büyümezler. Çünkü hatıralar yaşlanmaz. Hafıza dolabının çekmecelerinde sabun kokulu çamaşırlar yoktur. Yok-Anne’nin çocuğuna  kor halinde taşlar kalmıştır yadigâr… Soğumaz o taşlar. Elini yakar her hatırladığında, tutamaz. […]