RSS Feed for GörmekCategory: Görmek

YAKINDA:Nokta çizgiden eftaldir, çizgi ise satıhtan »

“… İki boyutlu bir tasvir üç boyutlu bir resme kıyasla daha üstündür. Zira ışık-gölge ve merkezî perspektif ile derinlik, uzaklık, yakınlık arz eden üç boyutlu tasvir kesrete, dağılmaya, saçılmaya, ayrılığa açılan bir penceredir. Tasvir edilen varlıklar kendi başlarına var olabilen kudret sahibi özneler gibi sunulur akıllara (=gözlere). Bu yüzden Rönesans sanatta bir ilerleme değil gerileme […]

Görüntüler neden putlaşır? »

 “… İbn Arabî’nin telâkkîsine göre, insânın ALLAH’a karşı yegâne isâbetli ve doğru tutumunun tenzîh  ve teşbîh’den oluşan âhenkli bir tevhîd (birlik) olduğu ve böyle bir tevhîdin yalnızca “keşif”den doğan mistik sezgiye dayanarak gerçekleşebildiği geçen bölümde, sanırım, yeterince açıklanmış bulunmaktadır. Beşerin, henüz daha keşifle nûrlanmamış olan Vehm’ini izlediği zaman, her münferit putun gerçekten de bağımsız ve […]

Çünkü Göz Değildir Gören! »

  … Bu konuda e-kitap okumak için…   Sanat Yoluyla Hakikat Bulunur mu? İnanmak belki zor ama … eğer sınırsız görme kabiliyetine sahip olsaydık hiç bir şey göremezdik! Güneşe dürbünle bakan biri gibi kör olurduk. Gözlerimizin sınırlı oluşu sayesinde görüyoruz dünyayı. Immanuel Kant’ın meşhur bir güvercini vardır, havayı iterek uçar ama havanın direncinden yakınır durur. “Hava […]

İslâm’da Mimarî ve Şehircilik(1): Anıtkabir ve Türbeler »

İyilik ve kötülük taşa nüfuz edince… Stalin ve Atatürk gibi diktatörler ölümlerinden sonra mumyalanmışlar… Tıpkı kendilerinden binlerce yıl önce yaşamış firavunlar gibi. Bir rastlantı olabilir mi? Yoksa dünyevî bir değer sisteminin ifadesi mi? İnsan gibi ölmeye itirazları mı vardı? Ahiret’e intikâli reddeden, ölümsüzlüğü maddede, cismânî varoluşta arayan bir maneviyat. Materyalist, maddeci, mânâsız bir maneviyat. (Bkz. […]

Tersten Perspektif / Pavel Florenski »

“… Perspektif, taraftarlarınca iddia edildiği üzere, gerçekten şeylerin doğasını mı ifade ediyor, ve bu yüzden her yerde ve her zaman sanatsal doğruluğun kesin bir önkoşulu olarak mı görülmesi gerekiyor? Yoksa yalnızca bir şema özelliği mi taşıyor, hatta kapsamlı bir dünya tasarımını karşılamayan bir çok olası şemadan, belirli bir dünya görüşüne ve tanınlanmış bir algılama biçimine bağlı […]

Piero della Francesca tanrıları gökten yere indirince… »

İtalyan Rönesans’ının en büyük isimlerinden biri olan Piero della Francesca’nın 1469 senesinde yaptığı “Kamçılama” isimli tabloya bakıyoruz. Arka planda Hz İsa’nın (a.s.) kamçılanma sahnesi görünüyor. Sağda, önde başka insanlar var. Konu İncil’den, (Yohanna 19, 1; Markos 14, 65;…) ama yine de acayip bir resim zira Hristiyan sanatında görmeye aşina olmadığımız şeyler var. Tablonun ana teması […]

YAKINDA: Tanrısal perspektif ve beşerî perspektif »

  “… Farklı perspektiflerden çizilmiş iki sahne. Sağdaki tablo İstanbul’un fethinden kısa bir süre sonra, 1490 senesinde Andrea Mantegna tarafından yapılmış. Ressam seyircisini Hz İsa’nın (a.s.) ayak ucundan baktırıyor, acziyet şuuruna davet ediyor bizi sanki? Nasırsız, bebek ayağı gibi resmedilmiş ayak tabanları ve yüzdeki bitkinlik ifadesi de hemen dikkati çekiyor. Kilise resimlerinde görmeye alışık olmadığımız […]

Mona Lisa Yalan Söylüyor! »

Avrupalılar 18ci asırdan beri kendi göbek deliklerini dünyanın merkezi, Rönesans’ı da medeniyetin başlangıcı sanıyorlar. Olabilir. Sansınlar. Ya biz? Askerî ve iktisadî hakimiyetleri sebebiyle biz de öyle sanıyoruz. İşin acı tarafı bu. Gözlerimiz kamaşıyor Batı’ya her baktığımızda. Kristof Kolomb’un Hindistan’a giderken yanlışlıkla Amerika’yı “keşfettiğini” bile yutturdular bize. Bu yalanı gerçek zannetmekle başladı herşey. Oysa başka insanlar […]

YAKINDA: Rönesans yeniden doğuş mu yoksa bir cinayet mi? »

“… Bir an için renk körü olan bir imparator hayal edin. Başkalarının renkleri görmesine, renkler üzerine konuşmasına, renklerle duygulanmasına o kadar sinir oluyor ki renkleri, boyaları yasaklıyor. Ülkede herşey siyah-beyaz. Sadece açık ve koyu griye müsamaha var. Bir müddet sonra lisan, akıl ve vicdan da köreliyor. Çünkü renklerden konuşamayan insanlar “kırmızı, mavi, yeşil” gibi kelimelerle birlikte […]

Tersten perspektif / Pavel Florenski »

“… Yeniçağ’a özgü görme biçimi derken ilk aşamada kaçınılmaz olarak kastedilen merkezi perspektiftir. Resim mekânında neyin önde neyin arkada neyin uzakta neyin yakında olduğunu belirleyen bu sanatsal yöntem kartezyen egemenliğin uzantısıdır. Onun sayesinde dünya ehlileştirilmekte, karşıdan bakılabilir ve denetlenebilir bir mekâna dönüştürülmektedir. Ehlileştirilen bu uzama gözün karşısında ve gözün nesnesi olarak konumlandırılan “beden” de dahildir. […]