RSS Feed for KadınCategory: Kadın

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği »

 “… İslam’a göre insanın iki yönü vardır. Biri insanın dünyevi yönüne işaret eden bedeni, diğeri ilahi boyutu olan ruhu. Aydınlanmayla birlikte insanın bu iki özelliği birbirinden ayrıştırılarak ilahi öz yok edildi ve insanın  beşeri yönü “Tanrı”laştırıldı. Bu yeni tanrı, dünya cenneti vaad ediyordu. Böylece dünyanın hakimi olduğu iddiası ve hırsıyla, gücü ve serveti ele geçirebilmek […]

Ağlatmanın Tehlikeleri (Dr Darcia Narvaez) »

“…20. Yüzyıl “bilim adamının” çocuk yetiştirme konusunda annelerden, anneannelerden ve ailelerden daha fazla şey bildiğini farz ettiği bir dönemdi. Bir bebeğe çok fazla kibarlık ağlamaklı, bağımlı ve başarısız bir insanoğlunu ortaya çıkaracaktı. “Uzmanların” elinde bunu destekleyecek hiçbir kanıt olmamasına rağmen kendi kendilerine inanmaları ne kadar da komik!…” Orijinal Metin: Dangers of “Crying It Out” Çocuklara […]

“Mahrem” bir konu… »

[Senai Demirci’nin kişisel sitesinde yayınlandı.] Yaklaşık 3 yıldır dosyalayarak beklettiğim bir okuyucu mektubunu yayınlıyorum aşağıda. Hem okuyucumun samimiyetle dile getirdiği sorunu yeterince anlamamanın mahcubiyetiyle hem de okuyucumun sorunu ortaya koyarken zaten sorunu çözen bir yaklaşım da sunduğunu farkına varmanın heyecanıyla.. Biraz “mahrem” bir konu; ama vahyin inşa etmeyi dilediği “akleden kalb”in ihtiyacı olan bir bakış […]

Yıldız Ramazanoğlu ile sohbet »

“İslam öyle büyük bir derya ve içinde öyle sonsuz açılımlar var ki, emek verecek, adaleti kemaliyle içinden süzüp alacak genç zihinler gerekli” Yıldız Ramazanoğlu    Her yazarın yazıya başlama öyküsü ve nedeni vardır diye düşünüyorum, Yıldız Ramazanoğlu’nun öyküsü ve nedeni nedir?   Sevinçten doğan bir yazma olduğunu söyleyemem. İlkokulda şiir yazarak başladığımı söyleyebilirim, adaletsizlik yapan […]

Ali Bulaç ve entelektüel tutarlılık »

“…Son genel seçimlerde aday gösterilecek vekillerin belirlenmesinin öncesinde Müslüman kadınlardan oluşan bir grup “Başörtülü aday yoksa, oy da yok” sloganıyla bir kampanya başlattılar. Benim de sözcülerinden olduğum bu kampanyaya yönelik herkes inandığı doğrular çerçevesinde olumlu veya olumsuz görüşlerini serdettiler. Olması gereken de buydu. Fakat sadece Ali Bulaç argümanlarını paylaşmaktan çok kampanyaya katılan kadınları “derin devletin […]

Kırık parçalar (Marilyn Monroe) »

“..Sadece bir kaç kırık parçamız bir gün diğer insanların kırıklarına temas edecek. Gerçek bundan ibaret. Bir tek insanın gerçeği. Sadece “prezentabl” kırıklarımızı paylaşabiliriz. Bu yüzden hemen her zaman yalnızız […] Neden olaylar gerçekten olmuyor da bir rol oynuyormuşum gibi geliyor? Neden bu işkenceyi hissediyorum? Neden kendimi diğer insanlardan daha az insan hissediyorum? Kendimi hep insan-altı […]

Kadına şiddetin iğrençliği üzerine »

Türk matbuatının bir ölümcül hatası var ki iflah olacak gibi değil. Çok geniş ölçekli konular hakkında, çok büyük laflar ederek yıkılan koskoca duvara bir tuğla koymayı başarı addediyoruz. Hoş, koyulan o tuğlanın o duvara bir fayda sağladığını da gören olmamış ya neyse. Misal, Kürt Meselesi hakkında, Din hakkında, Darbe hakkında şu gök kubbede edilmemiş bir […]

Hocam, kadın fitne midir? »

İslami yaşantınız, onu nereden öğrendiğinizle alakalıdır. Kaynağınız ne ise İslam’ınız odur. Misal Tasavvufi bir kaynağa, rivayet eksenli bir kaynağa yahut ana kaynağa (Kuran ve Sünnete) direk şahit olarak İslam bütünü ortaya çıkarılabilir. Bunlar arasında İslam’ın ne olduğu konusunda küçük ve büyük farklar ortaya çıkar. Ancak bazı konular vardır, bu konular değişmezdir. Kaynakların metotları değişse dahi

Zor bir konaklama: Sığınma evi »

  “Salonda oturan gencecik kadınların yüzündeki derin kederi, örselenmişliği görünce burası bir yuva değil diye düşündüm ister istemez, fakat cehennemi bir yangından kurtuldukları, eteklerini tutuşturan alevlerle birlikte kendilerini buraya attıkları da aşikârdı.Bir sığınma evinde en temel kural gizliliktir. Güvenlik en çok bunun üzerine kurulur çünkü. Bir görüşme talep etmeye, bu incelikleri zorlamaya kıyamazdım normalde; fakat özel […]

Temsiliyet ve Aynur Bayram »

Saltanat, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde “devrimler” başlığı altında kaldırıldığında 1900’lerin ilk çeyreğindeydik. Akabinde TBMM bünyesinde seçme-seçilme hakkı yürürlüğe kondu. Ancak o tarihten sonra Türkiye, 1950’ye kadar Tek Parti Rejimiyle yönetildi. Çok Partili döneme geçilmesiyle birlikte 27 Mayıs 1960 Darbesi gerçekleştirildi. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti halkı, seçme-seçilme haklarına hemen her on yılda bir darbe aldı ve bu haklarını […]