RSS Feed for SanatCategory: Sanat

Kadınlar Rüyalar Ejderhalar / Ursula K. Le Guin »

“…Açık konuşursak bütün yazarlar egoisttir. Tüm sanatçılar böyledir. Yoksa işlerini yapamazlar. Yazarlar, yalnızlıkları üzerine sızım sızım sızlanıp kendilerini ses geçirmez odalara kapamaya ya da daha iyi sızıldamak için barlara takılmaya bayılırlar. Ancak yazmanın büyük bölümü yalnızken yapılsa da, inanıyorum ki aslında tüm sanatlar gibi o da bir izleyici kitlesi için yapılır. Yani, bir okuyucu kitlesiyle birlikte […]

Acılara Tutunmak / Hasan Hüseyin Korkmazgil »

  “… Sanatı, bölgecilik uğruna, fraksiyon, klik, parti ve çıkar çevresi uğruna, zincire vurmaktan çekinmeyenler, sınıfsallık sorununu nasıl koyarlar, insanın kurtuluşunu nasıl savunabilirler?.. Açıkçası: sanatı köleleştirmeye çalışanlar, insanı kölelikten nasıl kurtarabilirler? …”   … Sanat ile ilgili e-kitap okumak için… Roman nedir? Nasıl Yazılır? Roman nedir? Tarif dahi edilmesi zor bir kavram. Sanatçının İnsan’a bakışını, […]

Yazar olabilir miyim? / Semih Gümüş »

“… Ne yazacağım sorusunun karşılığı, her şey’dir. Ne yazarsan yaz. Hem de önemli şeyler yazma zorunluluğunu hiç mi hiç hissetmeden; tam tersine, en önemsiz görünen şeyleri yaz ki, o önemsiz şeyler içinde has edebiyatın değerleri kendilerini bulsun, basit şeylerin aslında hayatımız için ne denli önemli olduğu anlaşılsın. […] Editörler edebiyatın kötü ruhları değildir elbette. İyi […]

İnsancıklar / Dostoyevski »

“İyiler niçin geride kalırlar da, hep kötülerin başına devlet kuşu kendiliğinden gelip konuverir acaba? […]  Kendi kendimi aldatmanın alemi var mıydı ? Neydi bütün bunların nedeni ? Güneşin ısıtmaya başlaması, gün doğarken ufkun kızarması mı ? Bu muydu nedeni ? Avluda olmadık şey yokken içeri dalan o tatlı kokular neydi! galiba hayaldi bütün bunlar […] […]

Kültür Değişmesi ve Beş Şehir »

(Ayraç dergisine yayımlandı)  “-Kardeşim, dedi bu gece ben Mübarek’i çok değişmiş gördüm. Nasıl Diyeyim, fazla süslü gibi geldi bana! Elimdeki viski kadehini ona tutuşturdum: -Doğru! diye cevap verdim. Para, refah, fazla kazanmak hırsı hepimiz gibi onu da değiştirdi.” Saatleri Ayarlama Enstitüsü Tanpınar önsözünde Beş Şehir[1]’in asıl konusunun eskiye karşı üzüntü ve yeniye karşı duyulan iştiyak […]

Saatleri Ayarlama Enstitüsü / Ahmet Hamdi Tanpınar »

“Ayar, saniyenin peşinden koşmaktır.”   Düşün Hayri İrdal, düşün aziz dostum bu ne sözdür? Bu ne demektir ki, iyi ayarlanmamış bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez! Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor? Ayarı bozuk saatlerimizle yarı vaktimizi kaybediyoruz. Herkes günde saat başına bir saniye kaybetse, saatte on sekiz milyon saniye […]

Proust Bir Sinirbilimciydi / Jonah Lehrer »

“Bugün Cezanne’nin haklı olduğunu biliyoruz. Görme sürecimiz fotonlarla başlar, ama bu yalnızca başlangıçtır. Gözlerimizi her açtığımızda, beyin şaşırtıcı bir tahayyül eylemine girişir ve ışık kalıntılarını anlayabileceğimiz bir biçim ve mekan dünyasına dönüştürür. Bilimciler kafatasını inceleyerek duyumlarımızın nasıl oluştuğunu, görme korteksi hücrelerinin nasıl sessizce görme olayını gerçekleştirdiğini görebilirler. Gerçeklik, biz şahid olalım diye orada öylece beklemiyor: […]

Ellerimde eylülün hüzünlü yapraklarını sevecek kalplerle… »

 Konuştuğunda bir eylül akşamını anımsatan sevgili dostum Tuğba Şentürk’e…  Havada ısırmayan bir serinlik var, uyutmayan bir sessizlik… kelimeleri uçuşturuyor tatlı rüzgar, kalbime yazılsınlar diye sıraya diziyor. Eteklerimi çekiştiren kelimeler, onları yazmam için çırpınıyor… Kelimeler, âh güze doğru kelimeler, dayanamıyorum size, yazıyorum. Bilin ki, bilir bilmez ancak sizinle yaşıyorum!   Zaman beni alıp eylülün kapısına bırakıyor. […]

Kayıp Zamanın İzinde (Marcel Proust) »

“Uyuyan kişi, saatlerin akışından, yılların ve dünyaların sıralanmasından oluşan bir halkayla çevrelenmiştir. Uyanırken içgüdüsel olarak bunlara başvurup yeryüzünün hangi noktasında olduğunu, uykuya daldığından beri ne kadar zaman geçmiş olduğunu bir çırpıda okuyuverir; ne var ki sıralamalarda karışıklıklar, kopukluklar olması mümkündür. Gece uykusuzluk çekip sabaha karşı, alışılmışın çok dışında bir pozisyonda, elinde kitabıyla uyuyakalmışsa mesela, havada […]

Attila İlhan’ın İkinci Yeni İle İdeolojik Savaşı »

Attila İlhan, “müthiş bir yanılgı içindeydi” dediği Menderes’i ve politikalarını eleştirerek yazdığı önsözü ile farklı dergilerde yayımlanmış yazılarının muhtevasına ilişkin ipuçları vererek başlar İkinci Yeni Savaşı‘na. Şiirin kendiliğinden ortaya çıkan bir duygu seli olmadığını, diğer kültürel ürünler gibi iktisadî bir altyapının toplumsal bilinç ile oluşturduğu diyalektik sonucu ortaya çıktığını değerlendirdiği için kendi metoduyla bir saptamaya […]