RSS Feed for SanatCategory: Sanat

SOLARİS / Solyaris / 1972 / Andrei Tarkovsky »

İnsanlık kurtuluşunu utancında bulacak!… İnsanın insana ihtiyacı var.  Andrei Tarkovsky sinemasıyla yıllar önce Cnbc-e’nin Ustalara Saygı kuşağında izlediğim Ayna ve Kurban filmleriyle karşılaşmıştım. Henüz internetin evlere girmediği Ally Mcbealli dönemdi bu,  ya da şöyle diyeyim, henüz 24 dizisindeki Jack Bauer’ın çıtır çerez olduğu dönemler. Cnbc-e jenerasyonu ne dediğimi hemen anlayacaktır. O dönemlerde farklı ve kaliteli […]

İdeoloji için devasa heykeller »

Cihan Aktaş / Dünya Bülteni “Heykel niye can sıkıcıdır?” diye soruyor Baudelaire, “Modern Hayatın Ressamı” isimli kitabında. Bu soruyu bir Türkiye vatandaşı olarak sorsaydı, peşinen gerici olduğuna hüküm verilirdi. Çünkü heykelcilik sanatı Türkiye modernleşmesinin Kemalist süreğinde, laisist modernleşmecilerinin çoğu zaman hayat tarzlarıyla da örtüşmeyen söylemlerinin ısrarcı bir aracı olmuş, zaman içinde de opera dışında hiç […]

Soyut Sanat: Kandinsky Etkisi »

Kandinsky, Rothko ve Klee gibi ressamlar sadece resim yapmamış, Soyut Sanat’ın teorisini de geliştirmişlerdir. Kandinsky’nin tablolarındaki müzikaliteyi “tercüme” eden bu video Sanat’ın boyası kadar Mânâ’sıyla da ilgilenen okurlarımızın ilgisini çekebilir.

Roman Teorileri »

Genel anlamda edebiyatın teorik tarafı sanat felsefesi içinde yoğun olarak işlenmiş, edebiyat teorisi özelde türlerle sınırlı olarak teori oluşturabilmiştir. Daha çok şiir, edebiyatı temsilen öne çıkmıştır. Şiir teorisinde edebiyatı uğraş edinenler eserler ortaya koyarken, roman sanatında Batı filolojisiyle

Halepçe Çocukları-Refîq Sabir »

Em li ber lafaw û lihiya gaza jehirkirî û Bêrewiştiya vî çerxî, çend rûtîn…! Em di taziya vî bajarokê şehîd de, Çend bi tenê ne! Em di şînê de, çend bi tenê ne! Em di govenda xwînê û kernevala serbirrînê de, Çend bi tenê ne! Em çend bi tenê ne! Çend bi tenê ne!Bila Helebce […]

Romanda Gerçeklik ve Kurmaca »

Gerçek dünyadaki sorun, binlerce yıldır kendimize bir mesajın olup olmadığını, bunun bulunup bulunmadığını sormamızdır. Anlatısal bir evrende o evrenin bir anlam oluşturduğunu, onun köken olarak ve okuma yönergelerinin bütünü olarak onun arkasında yetki sahibi bir varlık olduğunu kesin olarak biliriz.[1] Nesir bir uzun anlatı olan roman, kendi gerçekliğini yaratan bir hayal dünyası oluşturur. “Gerçekçilik” anlayışına […]

Sanatçı Tercih Etmek Zorunda… »

 “Sanat… bir grup elitistin, başkaldırısını inkar ederek onu içine hapsettiği aydınlık renkli bohem duvarlara hapsedilemez. Sanat sokağındır…Ve evet uygarlık sokaktan korkar. Sanat yaramaz bir sokak çocuğudur… “ diyor Adab-ı Haşerat bloğunun yazarı.  Nedense sanat hep elit kesimin elinde olmuş, özellikle bu çevrelerde -iktidar-güç-para ilişkisi- tam da uzak durulması gereken bu üçgene hapsolmuştur, şimdi ona iletişim çağının […]

‘İnsan’ Mustafa Kemal’e bir şans verelim mi? »

İyi roman okuyucuları söylediklerime hak vereceklerdir şüphesiz; bir romanı iyi yapan etmenlerden kurgu ne kadar önemliyse karakterler de bir o kadar önemlidir. Unutamadığım roman karakterlerim vardır benim; şiddeti estetize etmedeki başarısını gıptayla izlediğim Trevanian ve onun Şibumi romanındaki Nicolai Hel gibi. Yarı Alman, yarı Rus bir karakter olan Nicolai Hel, bask dili de dahil olan […]

Romanda Dil Ve Üslûp »

Edebiyatın malzemesi dildir ve her edebi üründe dilin özellikleri o eserin üslubunu oluşturur. Ancak üslubu dilden ayrı düşünmemek, “bir metnin dilbilimin ortaya koyduğu metot ve prensiplerden hareketle incelenmesi”[1] anlamına gelmez. “Dil incelemesinde üzerinde durulacak en küçük birim kelime’dir. Bir romanda karşılaştığımız kelimelerin düzeyi, üslup düzeyini belirler.”[2] Üslup, “dilin mecazi gücünü, renk ve eylem zenginliğini, kısacası […]

Ena Bunraku /Kukla Gösterisi, Sanat ve Gelenek-Modern ilişkisi üzerine kısa bir not »

 Ena Bunraku 1682 yılında Japonya’nın kaware kasabasında ilk performansını gerçekleştiren bir kukla gösterisi. Şu anda Ena Bunraku geleneğini yirmi kişi devam ettiriyor ve okulu kapanmış durumda. Ena Bunraku’yu Kitano’nun Dolls/Bebekler filminden hatırlarsınız. Filmde, kuklalar aracılığıyla, Ryoko ve Hiro’nun aşkı/ayrılığı ama ayrılıkta birleşen yazgıları anlatılmıştı. Filmi değerli kılan unsurlardan biri de buydu zaten: Geleneğin modernle birleştirilmesi, […]