RSS Feed for SanatCategory: Sanat

Romanda Bakış Açısı Ve Anlatım Edimi »

Yazınsal bir yapıt, “basit bir obje değil, çok yönlü anlam ve ilişkilerle tabakalaşmış bir niteliğin çok karmaşık bir organizasyonudur”[1] Bu organizasyonun incelemesi de kendisi kadar zor bir organizasyonu gerektirir ki, bu yüzden bir yapıtın incelemesi adına günümüze değin, birçok kuram ve inceleme yöntemleri geliştirilmiştir. Hangi kuramı takip edersek edelim, karşımıza asla değiştiremeyeceğimiz bir gerçek çıkar. […]

Romanda Kahramanlar/Kişiler »

İnsan romanı oluşturan en önemli öğedir hatta romanın ortaya çıkış nedenidir hatta hayvanların kahraman olduğu romanlarda bile (George Orwell/ Hayvan Çiftliği, Herman Melville/ Moby Dick, Abbas Sayar/ Yılkı Atı, Kafka/ Değişim…) anlatılan alegorik ve ironik bir dille insandır. Çünkü “kurmaca dünyada cereyan eden olayların, beşeri bir ortamda gerçekleştiğini göstermek için romancı, istediği kişiyi, istediği kimlikte […]

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı (7) »

“Görünen işaret ettiği anlam için gereklidir. Biçim, suretiyle TaSViR ettiği mânâ kadar Öz’e aittir. Hakikat kendisine ve genel anlamda akla görünmeseydi Hakikat olmazdı.” Böyle diyor Hegel Estetik Dersleri adlı şahane yapıtında. Son derecede mühim bir meseleye işaret eden bu satırları biraz açalım. Aylardan ekim. Meşe, çınar, kestane ağaçları çırılçıplak. Dökülmüş yapraklarla kaplı kaldırımda yürüyorum. Yaprak […]

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı (6) »

Dikkat: Hassas insanları rahatsız edebilecek fotoğraflar içeren bir yazı okuyorsunuz. Ünlü fotoğrafçı Robert Capa’nın İspanya iç savaşında çektiği bir kare. Başından vurulan cumhuriyetçi milis silahını tutamıyor artık, güneşin kavurduğu kısa otların üzerine gölgesi düşüyor, yüzü sanki ifadesiz, gökyüzü bulutsuz, ufukta kayda değer bir şey görünmüyor. Sonradan kurgu olduğu iddia edildi bu fotoğrafın. Milisin gerçekte ölmediği, […]

Romanda Mekân Ve Tasvir »

Aktaş, itibari bir eserde mekânın da itibari olduğunu belirtir ve olay zincirini oluşturan halkaların mâhiyeti ve ona eşlik eden şahıs kadrosundaki fertlerin içinde bulundukları şartların bu itibari mekânın şekillenmesinde etki eden faktörlerden olduğunu ifâde eder. Mekânın oluşturulmasında bu mekânın kim tarafından ne zaman gürüldüğü ve kime anlatıldığının, ayrıca eserde anlatılan olay için nasıl bir mekâna […]

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı (5) »

Oldukça tuhaftır, Monet, Rembrandt, Oudry, Sicurezza gibi ressamların “natürmort” (=ölü doğa) denilen eserlerine, meselâ ölmüş hayvan tasvirlerine bakarken hayvan ölülerinde görünmeyen bir şeyi görürüz. Merleau-Ponty’nin isabetle teşhis ettiği gibi “Sanat eseri objektif bir bakışın görülemez zannettiği şeylere görüLebilir bir varoluş sağlar” . Nedir bu görülemez olup da Sanat sayesinde görülebilen?  Basit bir matematiksel işlem yapacağız şimdi, bildiğiniz […]

Romanda Konu »

Romanın fertten topluma geçişi insan ve medeniyet ilişkisine bağlıdır. Roman konusunu fertten veya sosyal ortamdan seçer. Ferdin öne çıktığı romanda sorun olması muhtemeldir. “Oturmuş ve sağlıklı, sağlam temellerle dayalı bir medeniyet kurmuş, dünya görüşü kesin çizgilerle belirmiş toplumlarda romancı fert sorunlarına eğilmez. Mesela Stendhal doğrudan doğruya Fransız toplumuna eğilmiş, fert üzerinde durmamıştır.”[1]   Bu özelliklere sahip […]

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı (3) »

Dans eden bir Tanrı mı dediniz? “…Diyorsunuz ki “hayatın yükünü taşımak zor”. Neden sabah mağrur akşam ise itaatkârsınız? Hayatın yükünü taşımak zor ise siz de bu kadar “kolay” olmayın! Hepimiz bu yükle yüklenmiş birer eşeğiz. Üzerinde bir damla çiğ var diye titreyen gül tomurcuğuyla ortak neyimiz var bizim? Hayatı seviyoruz ama hayata alıştığımızdan değil, aşka […]

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı (2) »

Bu bölüm sadece fotoğraflardan oluşuyor. Zira ressam Paul Klee’nin dediği gibi “Sanat görüneni taklid etmez, görünür kılar” diye düşünüyorum. Bitmiş eser (ölü beden) yaşanan hayatın, yapılan ve yapılMAyan seçimlerin eseridir, Zaman geçip gitmemiştir aslında. Üst üste birikmiş, o ölmekte olan (= yaşamakta olan) beden 60-70 yıllık bir hayatın izlerini MuHaFaZa etmiştir. Geçmiş Zaman yoktur, kırışmış […]

Bir kağıt, Bir kalem, Bir de Angelika Lütfen »

Angelika’nın kelimelerini balçıktan karan bir kadının, ‘yıldız’ parlaklığındaki ellerine ithafımdır.   Bir Kağıt Arkadaşım AteşNur, onunla yürümeye niyetlendiğim bir yolculuktu. Yol kısa sürdü. Hayır. Yolu bitirmedik. Sadece kısa sürdü. Ben korktum ve… Kağıt gibi bir kadın, şeffaf, bir o kadar kırışkan ve ışığa tutulası. Ben korktum ve yol kısa sürdü. Bir kadın daha; arkadaşım Sükun. […]