RSS Feed for SanatCategory: Sanat

Ölüm’ün Işığında Zaman Kavramı(1) »

Sunuş: Çeşme resmine bakmakla suya kanamayacağını idrak eden Akıl kendiliğinden suyun kaynağına yönelecektir. Tam da bu sebeple  Zaman’ın NE?‘liğini anlamak(=görmek) için de Sanat’tan istifade etmek icab eder. Bu bir keyfiyet değil.  İnsan gibi düşünmek için Sanat’tan istifade etmek zorundayız. Çünkü eserler sanatçıları anlatır, sanatçıya dairdir. Eser Sanatçı’nın aynısı değildir ama eserin varolmasını MuRaD etmiş ve […]

Romanda Olay, Olay Örgüsü »

Her romanın anlattığı bir şey vardır ve roman anlatıcı ile anlatılan’a dayalıdır. Anlatıcı araç konumundadır ve bir hikâye anlatmak için vardır der Mehmet Tekin ve vakayı ya da olay’ı şöyle ifâde eder: “Vak’a sözlük anlamı itibariyle ‘olup geçen şey’ demektir. Romancı, kaleme alacağı romanın ‘epik’ yapısını bu ‘olup geçen şey’le (hatta olması mümkün şeyle) kurar. […]

Şah&Sultan (İskender Pala) »

 “Cihânın gerçi nûş ettim yedi tastan geçen zehrin Velâkin zehr-i kâtilden beter buldum meğer kahrın.”[1] Şah & Sultan[1]  romanı, merkezine Çaldıran Savaşı’nı alarak 1501-1525 yılları arasındaki Sünnilik ve Kızılbaşlık ekseninde birey, toplum ve Osmanlı-Safevi Devletinde yaşanan olayları/siyasi yapıyı/dini kabulleri/kültürü… Kamber Can ve Hüseyin’in gözlerinden anlatan tarihi bir romandır. İskerder Pala’nın son romanı Şah & Sultan’ı […]

Yitik Cennet (Sezai Karakoç) »

Üç ay kadar önce annem rahatsızlanıp bir süre hastanede kalınca, bazı günler onu görememiştim. Yanına gidemediğim günlerden birinde yolladığımız paketin içine bir kitap sıkıştırıverdim. Boş kalan zamanlarında okumuş; beğendiğini ve kitabı bitirdiğini söylemişti bana. Eve döndüğünde, en çok neresini beğendin, diye sordum anneme. Şu satırları gösterdi: “Uzaklaştırma yaklaştırma içindir. Ayrılık buluşmaya doğrudur. Yitirme, bulma arzusunu […]

Romanın Yapısal Elemanları »

 Roman,  kurmaca bir anlatı,  doğal olarak yapay anlatıdır.  Doğal anlatı ile yapay anlatı arasındaki farkı  “Gerçekten olmuş, anlatanın olduğuna inandığı veya gerçekten olduğuna bizi inandırmaya  (yalan söyleyerek)  alıştığı bir olaylar dizisi anlatıldığında,   bu bir doğal anlatıdır;   dolayısıyla,  dün başıma neler geldiği hakkındaki anlatım… doğal anlatıdır. Yapay anlatıyı ise kurmaca anlatı temsil etmektedir; kurmaca anlatılar, hakikati […]

Yüzlerce Gizli Dünyadan Bazıları »

Cihan Aktaş (Hayal Perdesi’nde yayınlandı) Gönlüm beden ve ruhun sırrını bilir Sanmayasın ecel bize ağır gelir Bir dünya kaybolmuş gözümden ne gam İçimde hâlâ yüzlerce  dünya gizlidir… Muhammed İkbal, Lale-i Tur; çeviren: Murat Sürmen  Filistinli şehit karikatür sanatçısı Naci el-Ali bir konuşmasında, kendisini en çok korkutan duygunun yeis olduğunu söylemişti. Filistinli sanatçı, içinden geçtiği yenilgi yıllarında […]

Arthur Rimbaud, Illuminations, Cehennemde Bir Mevsim, Sayıklamalar »

‘Durdu bir tavşan evliya otlarında… ve dua etti ebem kuşağına. Oy! Gizlenen değerli taşlar, -bakıp duran çiçekler… O zamandan beri ay işitti çakalları kekik çöllerinde uluyan… Yürüdüm uyararak canlı ve ılık solukları; ve değerli taşlar baktı, ve gürültüsüz kalktı kanatlar. Serin ve körpe aydınlıklarla dolmaya başlayan keçi yolunda ilk tanışmam bana adını söyleyen bir çiçekle […]

Hızırla Kırk Saat (Sezai Karakoç) »

Bir resim, manzara resmi… Su birikintisi, göl muhtemelen. Etrafta ağaçlar var. Suyun üzerine ağaçlar, bulutlar ve sema aksetmiş. Göl sakince gökte ne gördüyse onu yansıtıyor. Suda kıpırtı yok, yansıtmadan başka bir eylem görünmüyor. Betimlemeyle süslememe rağmen, sıradan bir manzara resminden çok bir farkı yok, ta ki altına şu satırları alıntılayana kadar: Suyu arayan adam değil […]

Seksenli Yıllarda Türk Romanı Ve Post Modern Eğilimler »

12 Eylül, 12 Mart’ın aksine Türk romanında sosyalleşmeyi değil, ferdileşmeyi, anlatımda klasik yapının aksine üst dille biraz daha kapalı bir ifadeyi gündeme getirmiştir. Bu yönelim ve değişim post modern çizginin yansıyışı olarak ele alınmalıdır. Dönemin en bariz kaçış fikri, gerçeği örtülü kılmanın çok ötesine kaymıştır.[1] Ancak tam aksine örtülü gerçeklik; hatta yalın sosyolojik gerçeklik romanları […]

Kötülüğün çirkin ama gerçek yüzüne… »

  Suç dünyası… “Eskiden bu şehrin suçluları bazı şeylere inanırlardı, onur, saygı… Kendine bir bak! Sen neye inanıyorsun?” “Ben seni öldürmeyen şeyin, seni basitçe bir yabancı kıldığına inanıyorum.” Maskesini çıkaran Joker’in yüzünde ikinci bir maske vardır. Maskenin altındaki maskenin altındaki yüz. İlk klişeyi burada aşar film. Siz, …sizi güçlü kılar, şeklinde cümlenin devamını beklerken, film […]