Main Content RSS FeedÖnceki Yazılar

Birleşik Türk Devletleri Federasyonu »

  • Dünyadaki bütün Türkler birleşip federal bir devlet kurabilirler mi? Böyle bir siyasî irade ortaya konursa sonuçları ne olur? Küresel jeopolitik dengeler nasıl değişir?
  • Dünyada Türkçe konuşan, kendini “Türk” olarak tanımlayan insanların sayısı 200 milyondan fazla. Türkler çoğunlukla Türkiye, Kazakistan gibi devletlerde yaşıyor ama Yakutistan (1 milyon), Başkurdistan (4 milyon) gibi özerk bölgeler ve eyaletler de var.
  • Çin’de Doğu Turkistan ve Rusya Federasyonu içinde yer alan 21 özerk cumhuriyetten 7’si Türk: Çuvaşistan, Hakasya, Saha (Yakutistan), Kabartay-Balkar, Tataristan, Tuva, Altay, Başkurdistan.
  • Konuyu yeni keşfedenler için söyleyelim; Kuzey Kutup dairesinde ve sibirya’nın doğu sahillerinde bile Türkçe konuşan halklar yaşar. Bunların önemli kısmı şamanisttir.
  • Bir parça olsun gerçekçi kalabilmek için bütün Türklerin değil halen bağımsız devlet statüsünde olanların birleşmesini konuşalım. Tabi tek bir başkent, tek bir cumhurbaşkanı gibi merkezî bir yapı yerine ortak diplomasi, savunma, istihbarat ve enerji politikası da inşaa edilebilir.
  • Birleşik Türk Devleti (BTD) neye benzer? Türkiye, Kuzey Kıbrıs, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’ın birleşti. 150 milyon nüfus ile dünyada 9cu. Yarıdan fazlası Anadolu’da yaşayacak. 4.7 milyon km² ile Birleşik Türk Devleti (BTD) dünyanın en büyük 7ci ülkesi.
  • Bu devasa ülkenin denize açılışı sadece Türkiye üzerinden. Nüfus, ekonomik ağırlık ve endüstriyel gelişme de öyle. Yani?
  • Yani Birleşik Türk Devleti’nin siyasî ve ekonomik ağırlık merkezi Türkiye olur; başkent Ankara veya İstanbul. Enerji zengini Orta Asya toprakları ile enerjiye susamış Türkiye endüstrisi çok başarılı bir evlilik yapacaktır; bu kesin. Ama…
  • Ama Ermenistan yüzünden bölünmüş bir vatan bu. Stalin mayınları “iyi” döşemiş. Hazar denizini ise Rusya ve İran ile paylaşacağız. Ermenistan’daki Rus etkisi yüzünden Birleşik Türk Devleti (BTD) tek “köprü” Gürcistan ile iyi geçinmeli. Kara ulaşımı ve enerji nakil hatları için bu şart.
  • BTD dünyanın en büyük 13cü petrol üreticisi; yıllık üretim 130 milyon varili geçiyor. GSMH 1150 milyar $. İstanbul boğazından Kırgızistan dağlarına uzanan devasa bir ülke.

Read the rest

High-Frequency Trading: Riskler, ahlâkî, hukukî ve siyasî veçheleri… »

  • High-frequency trading (HFT) ne kadar hızlı? Kaza riski nedir? Savaş, darbe ve terör amacıyla kullanılabilir mi? Saniyede yüzbinlerce finansal operasyon yapabilen bilgisayarlar; meselenin ahlâkî, hukukî ve siyasî veçheleri…
  • Hisse senedi, hammadde veya diğer aktiflerin alış-satış fiyatlarında en ufak bir fark meydana geldiği zaman insanlardan çok daha hızlı “al-sat” emri veren yazılımlar var. Bunlara bazen “robot” da deniyor. Ne kadar hızlı peki?
  • İngiliz şirketi Algo Technology’nin makinesi 2014’te “dünyanın en hızlı sistemi” kabul ediliyordu ve 16 mikro saniyede bir işlem (transaction) yapabiliyordu. Yani? Bir göz kırpma süresinde (0.3 saniye) 18.760 işlem!
  • Tabi hızlı işlem her zaman hızlı kazanç demek değil; hatalar da çığ gibi büyüyor. Meselâ 6 Mart 2010’da Dow Jones endeksi 10 dakika içinde %9 değer kaybetti. Sebep? Waddell & Reed adlı emeklilik fonu tarafından kullanılan robot yazılımın bir saniyede 4 milyar $ hisse satması! Sonra?
  • Diğer robotlar bu satışı görünce saçmalamaya başladılar ve yatırımcılar 150 milyon $ kaybetti. Daha acayip: AP haber ajansının Twitter hesabı 26 Nisan 2013’te hacklendi. Korsanlar yalan haberlerinde Beyaz Saray’da bir saldırı olduğunu duyurdular. Robotlar ne yaptı?

Read the rest

İsrail’in en korktuğu silah… »

  • İsrail’in en korktuğu silah hangisi? MOSSAD Rus toprağında Moskova’dan izinsiz operasyon yapabilir mi? Atlantik’te ağaç kütüğü taşıyan bir gemi neden İsveç’ten Cezayir’e, Moskova’dan Tel Aviv’e kadar bütün diplomatları titretti?
  • Moskova, 30 Temmuz 2009… Citroën marka otomobilin yanında, yerde cansız yatan kişi Andrei Barabenko. Moskova’nın güneybatısında, evinin önünde vurulan Barabenko, S-400 ve S-300 uçaksavar füzelerini üreten Almaz-Antey firmasının ihracat sorumlusuydu. Ne oldu?
  • Almaz-Antey sıradan bir Rus şirketi değil. Rusya’nın farklı yerlerinde 57 üretim ve araştırma merkezi var. 100.000 kişi çalışıyor ve 2018 cirosu 9.8 milyar $; dünyanın en büyük 15 silah üreticisinden biri.
  • Barabenko cinayetini anlamak gerek. Zira uluslararası güç dengeleri ve raconlar normal şartlarda görünmez. Bu bir tiyatro gibidir; perde açılır; oyuncular gelir gider. Bitince perde kapanır. Ama bazen oyunculardan birinin ayağı dekora takılır; bir pano düşer; kulis görünür.
  • İşte Barabenko’nun öldürülmesine kadar giden olaylar zinciri de “kuliste” makyaj yapan kralın pantolonsuz göründüğü o an gibi. Devletlerin ölümüne gizledikleri sırlar kısa bir süre için görünür oldu. Nedir? Gelin zamanı geri alıp bir kaç ay öncesine dönelim…
  • 2009 yazı, Malta bandıralı bir yük gemisi Baltık denizinde Atlantik Okyanusuna doğru yol alıyor. Kaptan ve mürettebat gibi sahibi de Rus. Finlandiya’dan ağaç kütüğü yükleyen bu gemi 2 kez korsanların saldırısına uğrayacak, Rus donanması ve İsrail hükümeti kırmızı alarma geçecekti…
  • Finlandiya’dan Cezayir’e kütük götüren bir Rus gemisi neden korsanların ilgisini çekti? Baltık denizinde korsan ne arıyor? Geminin Sahibi Victor Meteyev neden saldırıyı polise bildirmedi?
  • Bunlara cevap vermek için korsan(?) saldırılarından sonra Rusya’nın verdiği tepkilere bakacağız… ve tabi İsrail başbakanı Şimon Peres’in Dimitri Medvedev ile görüşmek için Moskova’ya gitme sebebine… Bütün bunlar 1.5 milyon $ değerinde kütük yüklü bir gemi kayboldu diye mi oldu?

Read the rest

Bill Gates, Dünya Sağlık Örgütü ve Monsanto… »

  • Bill & Melinda Gates vakfı’nın aktifleri 50 milyar $, Dünya Sağlık Örgütü bütçesinin 10 katı. Vakfın amaçları? Fakirlikle mücadele, aşı, kızların eğitimi, kadınların özgürleşmesi! Alkış! … Ama … bu para doğrudan ihtiyaç sahiplerine yahut STK’lara verilmiyor. Ya ne oluyor?
  • ABD kanunlarına göre vakfı vergiden kurtarmak için harcanması gereken asgarî seviye %5. Tesadüfe bakın, Bill & Melinda Gates vakfı da tam bu kadar parayı yardım için kullanıyor. Gerisi? Vakfa bağlı bir trust bu parayı bir yatırım portföyü olarak yönetiyor. Meselâ?
  • Petrol (Total, BP), GDO’lu gıdalar (Monsanto/Bayer) ve silah üreten firmalar. Matrak değil mi? İnsanlığa hizmet(!) için kurulmuş bir vakfın sahip olduğu 50 milyar doların 47.5 milyar $’lık kısmı petrole, gıdalarımızı kirleten GDO’ya ve silahlara yatırılmış.
  • Daha da iyisi var: 2014’te Bill & Melinda Gates vakfı’nın trust aracılığı ile 540 milyon $ Coca Cola hissesi almış. Aynı sene Bill & Melinda Gates vakfı Kenya’da Coca Cola’nın ihtiyacı olan meyveleri üretecek 50.000 çiftçiye eğitim vermiş. İnsanî yardım… Yersen!
  • Tabi Coca Cola kâr ettiği zaman hissedar Bill & Melinda Gates vakfı payını alıyor. Bill Gates 45 Afrika ülkesinden daha zengin.
  • Diyebilirsiniz ki, “adam çalışmış; Microsoft’u kurmuş; zengin olması normal…”. Eğer siz İstanbul’un fethinden beri günde 10.000 $ kazanıyor olsaydınız ve haftasonu, tatil demeden her gün çalışsaydınız ancak 2 milyar $ biriktirebilirdiniz. Bakın Bill Gates’in kaç parası var?
  • Sermayesi olan, kafası çalışan, riskleri göze alabilen ve çalışkan insanların zengin olması elbette normal ve meşru. Ancak devletin kamusal alanı altın tepside sunduğu çakma iş adamları bunlardan değil.
  • Bill & Melinda Gates vakfı Kenya’da GDO’lu mısır araştırmaları ve üretimi için 35 milyon $ harcadı. Ama sıtma aşısından farklı olarak Bill vakfının GDO araştırmaları konuşmak istemiyor. World Economic Forum gibi ortamlarda nadiren bazı soruları cevaplıyor.
  • Bill & Melinda Gates vakfı GDO konusunda vitrinde olmak istemeyen Monsanto’nun sevimli yüzü. Afrika’da GDO’lu gıdaların yayılması için çalışan vakfı Monsanto fonluyor. (Bkz. Vakfın tanıtım broşürü, Funding partners bölümü). B & M Gates Vakfı da Monsanto hisse senetlerini satın alıyor.

Read the rest

Olimpiyatların zararları… »

  • İstanbul daha önce 2000, 2004, 2008 ve 2012 Yaz Olimpiyatları için aday oldu. 2020, İstanbul’un beşinci adaylığı idi; Tokyo kazandı. İnsanlar olimpiyatları tanıtım fırsatı ve ekonomik avantaj gibi görüyor ama işin içinde bayağı bir pislik var. nedir?
  • Elden ele gezen olimpiyat meş’alesi, dostluk, kardeşlik, barış… Kuzey Kutbundan Baykal gölünün dibine, ISS uzay istasyonuna kadar giden meş’alenin ışığı göz kamaştırıyor. Olimpiyatların bu güne kadar savaş ve açlığı önlediğini görmedik; tam tersi. Neden?
  • Olimpiyat, düzenlendiği ülkenin zulümlerini örtmeye yarıyor. Pekin olimpiyatı sırasında Uygurlar ve Tibet gündeme gelmedi. Soçi oyunları Rusya’nın imajını cilaladı; Çeçenlere uygulanan soykırım tarihe gömüldü. Hatta Suriye bile ikinci plana atıldı. Ya Batı?
  • Paris’te, Londra’da ve ABD şehirlerinde düzenlenen olimpiyatlar bu ülkelerin isminin “barış, kardeşlik, insanlık” ile anılmasını sağlıyor. Silah ihracatında dünya şampiyonu olan ülkelerden bahsediyoruz…Yani bu renkli halkalar pek masum değiller.
  • Soçi kış olimpiyatları 36 milyar € tuttu. Öngörülen miktarın 4 katı. Şaşıracak bir şey değil. 1960-2012 arası yapılan olimpiyatlar bütçelerini ortalama %180 aştılar. Rekor Montréal’in elinde: 1976’daki oyunlar öngörülen bütçenin 8 katına patlamış yani %800!
  • Montréal vergi mükellefleri bu zararı 30 yıl boyunca ödediler. 1968’deki Grenoble kış olimpiyatları bütçenin iki katına çıkınca Fransızların borcu kapatması 27 sene sürdü. Çaresi yok mu?
  • Yok. Anlaşmada yazıyor: “Ev sahibi ülke organizasyon komitesinin zararını öder”… Peki ev sahibi ülke hiç mi kazanmıyor? Kazanıyor tabi; TV yayın hakları meselâ.
  • 1994-1996 arası TV yayın haklarından 1251 milyar $ gelir elde edildi. Türkiye’nin o dönemdeki GSMH’sının 6.5 katı! 2009-2012 döneminde bu miktar 3 katına çıktı: 3850 milyar $. Avrupa Birliği’nin GSMH’sına yakın bir para!

Read the rest

Topraklarımızı gasp etmekisteyen şirketleri yakından tanıyalım: Glencore »

  • Hükümet asker ve polise çevrecileri öldürme izni vermiş. Bölgede bakır ve çinko madeni işleten şirketin paralı askerleri toprağını satmak istemeyen köylülere ateş açıyor; ölü ve yaralılar var… Distopik bir Hollywood filmi değil Peru’daki Alto Huarca yerlilerinin günlük hayatı…
  • Bakır, çinko, petrol, buğday, kömür, kalay, şeker,pamuk… Dünyada aklınıza gelebilecek ne kadar hammadde varsa hepsi tek bir şirketin elinden geçiyor: Glencore.
  • 40’tan fazla ülkede 150’ye yakın şubesinde 185.000 insan çalışıyor. Bir İsviçre firması Glencore. 2012’de dünyadaki bakırın %51’i, çinkonun %62’si ve alüminyumun%24’ü Glencore’da işlem gördü.
  • Bu büyüklükteki şirketler çalıştıkları ülkelerin kanunlarına uymak zorunda değildirler; onlar artık ulusal hukukun üstüne çıkmışlardır. Çevreyi korumak, işçilere hakkını vermek, vergi ödemek gibi “önemsiz” işlerle uğraşmazlar. Nasıl çalışır bu mafya düzeni?
  • 1974’e geri dönelim: Amerikalı emtiya simsarı Marc Rich, kendi adını taşıyan bir şirket kuruyor. Sadece 8 yıl sonra, 1982’de dünyanın en büyük 2ci emtiya şirketi oluyor. Acayip değil mi? (Rich’in şirketinin adı 1994’te “Glencore”  oldu.) Bakalım bu “mucize” nasıl oldu?
  • Glencore, 1978-1981 arasında İran’dan milyonlarca varil petrol aldı. Oysa Tahran o dönemde ABD ambargosu altında.
  • Marc Rich “düşmanla işbirliği yaptığı için” Amerika’da FBI tarafından ilk 10 kişi arasına girdi ve İsviçre’ye, vergi cenneti Zoug kantonuna sığındı. Neden?

Read the rest

Avrupa savaşabilir mi? »

Görsellerle birlikte, silsile olarak okumak için bu sayfa.

  • Avrupa Birliği (AB) üyelerinin toplam askerî bütçesi 250 milyar €; Rusya’nın ise 65 milyar $. Ama Rusların ezici üstünlüğü konusunda hiç kimsenin şüphesi yok ve AB kendini savunmaktan aciz bir ülkeler topluluğu. Neden NATO’suz bir Avrupa, askerî mânâda sıfır?
  • AB ülkelerinin savunma harcamalarını birleştirecek ortak bir vizyon, tehdit algısı, ortak hedefler koyan bir dış politika yok. Avrupa devletlerinin ticarî menfaatleri yakın görünse de jeopolitik açıdan dünyadaki diğer ülkeler kadar birbirleriyle çatışmaktalar. Açalım.
  • Onbinlerce AB askeri sınırlarda bekliyor; av uçakları gökyüzünde devriye geziyor; radarlar ufukları tarıyor. Ama bütün bu birimlerin eşgüdümü NATO tarafından sağlanıyor. NATO ise Avrupalı olmayan bir gücün, ABD’nin yönetiminde.
  • Peki NATO’ya bağlı olmayan Avrupa askerlerini kim yönetiyor? Aralarında ortak bir yönetim yok mu? Önce savunma bütçelerinin durumuna bakalım. Savunma bütçelerinin GSMH’ye oranı 1989’dan 2017’ye kadar sürekli düşüş halinde.
  • Avrupa’nın ulusal orduları sürekli azaltılan bütçe sebebiyle zayıflıyor. 208.000 askerle en güçlüleri olan Fransa bile tek başına büyük bir askerî operasyon yapabilecek durumda değil. Alman ordusunun skandalları ise sık sık ulusal medyada alay konusu oluyor.
  • Evet, Fransa’nın Afrika’da dar kapsamlı müdahaleleri oluyor ama diğer ülkelerle ortak çalışmayı bilmiyorlar. İtalya, İngiltere, Polonya birlikte Afganistan ve Irak’ta bulunuyor ama bu operasyonların komutanı Avrupa değil NATO.
  • Kısacası, ABD yardım etmezse Avrupa ne kendini savunabilir ne de yabancı topraklarda operasyon yapabilir. Ne eksik bunun için?
  • Para? Silah? Hayır; hepsinden önce ortak bir siyasî irade gerek. Yani ortak menfaatleri müdafaa amaçlı bir strateji, ortak yasal zemin, ortak bütçe. Görünürde bunların hiç biri yok. Neden?

Read the rest

İnsansız psikiyatri, uysal vatandaş ve bio-totalitarizm »

  • Türlü sebeplerle duygusal fırtınalar yaşıyoruz; bazen kelimeler yetmiyor ve sakinleştirici, anti-depresan ilaçlar kullanıyoruz. Ama bu işin içinde büyük paralar dönüyor. Fakat meselenin 3cü bir ayağı daha var. Nedir?
  • Bunalım, stress, saldırganlık, uykusuzluk gibi hissî sıkıntıların SADECE VE TAMAMEN maddî yolla, yani ilaçla tedavî edileceğini savunan bir ideoloji var. bu ideolojiyi kabul etmenin siyasî, ahlâkî, hukukî neticeleri var. Derdimiz bu üçünün nasıl eklemlendiğini anlatmak…
  • 2019’da OECD ülkelerinde 300 milyon insan depresyon geçirdi. Her sene 900.000 insan intihar ediyor. 16-30 yaş grubunda intihar ikinci büyük ölüm sebebi. 2017’de sadece Fransa’da psikolojik tedavi için 20 milyar € harcandı. Bu miktar, kalp hastalıkları ve kanser bütçesinden fazla.
  • Evet, bazı insanlar yıllarca depresif bir halde kalıyor. Bir trafik kazası, bir evlâdın ölümü yahut sert geçen bir boşanma sonucu kapanmaz yaralar açılıyor. Yaşadığımız olayların içinden çıkamıyoruz. Dışarıdan yardım almaya muhtacız. Sorun hafif görünebilir ama…
  • Bizim o soruna verdiğimiz anlam çok önemli. Bazen eşin dostun desteği ve sabrı yetebilir ama insanların acil durumlar karşısında GEÇİCİ olarak “ilaç” kullanması da gerekebiliyor. İlaç neden tırnak içinde?
  • Çünkü annenizin ölümünü kabul etmediyseniz bunun çaresi şu veya bu molekül olamaz. Nedir? Ölüm üzerine düşünmeniz ve bu gerçeği hem anneniz hem de kendiniz için kabul etmeniz gerekir. Hissî ve manevî bir yolculuk…
  • Kolay değil. Geçici “ilaç” ne peki? Sizi saran duygusal fırtına uyumanızı, çalışmanızı, aile görevlerinizi engelleyebilir. Bazen insan saldırgan da olabilir. Psikoaktif “ilaç” SADECE bu sıkıntıları hafifletebilir. Annenizi diriltemez; ölüm korkunuzu yok edemez.
  • Boris Cyrulnik ve Edouard Zarifian gibi uzmanlara göre psikolojik sorunların tedavisi kişinin iç dünyası, çevresi ve psikoaktif ilaçların birlikte kullanılmasıyla mümkün.
  • Peki neden SADECE ilaç yanlısı doktorların sesi daha çok çıkıyor? Psikanalizin, konuşma ve dinlemenin yerine molekülleri kim, neden koydu?
  • Bunun için 1950’lere dönelim. Bernard Katz, Julius Axelrod, Ulf Svante von Euler, Richard Wurtman gibi biyokimya ve nöroloji araştırmacıları beyindeki kimyasal tepkimeler ile psikolojik sonuçları üzerine etkili makaleler yayınladılar.
  • Bu makaleler (bazen de yanlış yorumlar) psikolojik sorunlarımızı TAMAMEN kimyasal arızalar gibi gördüler/gösterdiler ve bilhassa beyin hücreleri arasında etkileşimi sağlayan nörotransmitter kimyasına odaklandılar. (Dopamin, serotonin…).

Read the rest

5G Kavgası, kişisel bilgilerimiz, ulusal güvenlik ve Huawei »

  • Geleceğe yolculuk gibi: Arabalar şoförsüz gidecek, internet 20 kat hızlanacak, yüzlerce km uzaktan ameliyat yapılacak… Peki ABD ve Çin arasındaki çekişmenin sebepleri neler? Türkiye için hangi tehditler söz konusu?
  • Evvelâ… 5G gerçekten hızlı. Meselâ 2 saatlik bir film indirmeniz 3G’de 26 saat, 4G ağda 25 dakika sürüyor; 5G ile 3 saniye! Bu hız farkı yeni ekonomik modeller doğuracak ama siyaset ve güvenlik gibi kavramları da yeniden düşünmek zorunda kalacağız.
  • 5G’nin sağlık için zararlı olduğu söyleniyor ama aynı zamanda veri güvenliği, mahrem hayatın muhafazası ve ulusal güvenlik sorunları da masada. Nedir?
  • Bugün dünyadadaki cep telefonu sayısı, dış fırçasından fazla. Ama 5G ile internete bağlı alet sayısı yüzmilyar mertebesinde olacak. Yani (zengin) insan başına ortalama yüz aletin birbiriyle “konuşacak”. Yeni bir toplum, üretim, siyaset, sermaye ve savaş yeniden tarif ediliyor.
  • Yüzmilyar veya kişi başı 100 alet size çok görünebilir ama… otomobiller trafik lambalarıyla, kol saatiniz evdeki kalorifer ve buzdolabıyla “konuşmaya” başlarsa, tükettiğiniz gıdayı taşıyan kamyon depolarla, depolar traktörlerle iletişim halindeyse…
  • Siz bundan korkabilir yahut gereksiz bulabilirsiniz. Sizin fikrinizi soran yok. Gelecekten bahsediyoruz burada; adı üstünde, gelecek… siz istemeseniz de gelecek. Neden? 5G, yapay zekâ, big data, iot (Nesnelerin interneti) ve Endüstri 4.0 sermayeyi daha az elde, daha hızlı biriktirecek.
  • Hangi teknolojinin gelişeceğine ve yayılacağına karar verenler ise bugünkü sermaye sahipleri. Demokratik yolla seçilen hükümetler ise genelde bunların noteridir; demokrasi piyasanın emrindedir.
  • 5G’nin sıradan insanlara fayda sağlamasına çok var. endüstriyel denemeler yapılıyor şu ara. 2019’da Fransa’da 3 şehir: Lille, Douais, Bordeaux… ve 3 firma: Orange, SFR, Bouygues Telecom. Avrupa Birliği 2020’de her ülkede 1 şehrin 5G olmasını hedefliyordu… Covid19’dan önce.
  • Devletler 5G’den memnun çünkü frekanslar açık arttırma ile satılacak. İtalya, Avusturya ve Almanya’da satış tamamlandı. Ama anten vb donanımın kurulması aşamasında Huawei firmasının devre dışı bırakılması söz konusu oldu. Neden?

Read the rest

Kendi silahını yapamayan bir ülkenin bağımsız dış politikası olamaz… »

  • Neden? Silah satan firmalar müşteri ülkelere hangi tehditleri ve diplomatik baskıları yapabilir? Çaresi var mı?… Savunma sanayii ile dış politika ilişkisi’ni konuşalım.
  • Bir ülkeye silah satıyorsanız o ülkenin dış politikası üzerinde etki sahibi olursunuz. Neden? Savunma kontratları uzun vadelidir ve geniş kapsamlıdır. Meselâ savaş uçağı satıyorsanız füzesi, iniş takımı yedek parçası, pilotların eğitimi… Derken her şey sizden geçer.
  • Ek olarak, pazarlık ve satış sonrası hizmet sırasında müşteri ülkenin korkularını, saldırı önceliklerini, ordusunun zayıf yönlerini öğrenirsiniz. Üstelik EXOCET gibi gemisavar bir füze sattığınızda depodaki füzelerin sayısını yani müşterinin kaç gemi vurabileceğini de bilirsiniz.
  • Eğer aynı bölgede bir kaç ülkeye silah satıyorsanız savaşlara yön verebilirsiniz. Meselâ Arjantin ile Birleşik Krallık arasındaki Falkland savaşında Fransızlar Arjantin’e silah satarak İngilizlerin ağır kayıplar vermesine sebep olmuştu.
  • Gerçekte sıcak çatışmalar maksadın kendisi değil diplomatik pazarlıkların başka araçlarla devamıdır. Petrol fiyatına ve dolar talebine yön vermek için İran – Irak arasında savaş çıkaran ve iki tarafa tank ve tanksavar füze satan Batılı güçler açık bir örnek.
  • Kısacası, uluslararası ilişkilerde masa altından her ülkeye etki eden bir dip dalgadır savunma sanayii. Tabi ayıp olmasın diye “savunma” denir; bal gibi saldırma sanayiidir söz konusu olan.
  • Gelin bu bilgiler ışığında 2018-2018 savunma piyasasına bir göz atalım: En büyük 100 içinde olan 42 Amerikan firması pazarın %36’sını elinde tutuyordu: Lockheed Martin, Boeing, Northrop Grumman, Raytheon, General Dynamics…
  • Amerikan firmalarının müşterileri kimdi? Suudi Arabistan %22, Avustralya %8, Birleşik Arap Emirlikleri %7.7. Sorun kendinize: ABD’den bu kadar silah alan BAE, Libya konusunda ABD’den bağımsız hareket edebilir mi?

Read the rest